Dünyanın birçok ülkesinde pandemi koşulları nedeniyle halkın yaşam standartları gittikçe düşerken, işsizlik ve ekonomik bunalım yurttaşların öfkesine neden oluyor.
İsrail, Lübnan, Şili ve Fransa'da önceki gün yapılan eylemlerde "İnsanca yaşam" vurgusu ortak talep oldu.
‘HÜKÜMET İSTİFA’
İsrail'de yolsuzluktan yargılanan ancak halen görevine devam eden Başbakan Binyamin Netanyahu'nun istifa etmesi talebiyle düzenlenen gösteriler önceki gün devam etti. Ülkede yalnızca salgın dönemi 200 binden fazla kişinin işsiz kaldığı ortaya çıkarken hükümetin halka hiçbir yardım sağlamaması büyük tepki çekti. "Hükümet istifa" sloganıyla başkent Tel Aviv'de düzenlenen eyleme İsrail güvenlik güçleri, sert müdahalede bulunarak 13 kişiyi gözaltına aldı.
POLİS ŞİDDETİ
Güney Amerika ülkesi Şili'de ise sağcı Sebastián Piñera hükümeti, insan hakları ihlalleriyle ve ekonomik krizi derinleştirmekle suçlanıyor. Başkent Santiago'da önceki gün düzenlenen kitlesel gösterilere polis güçleri sert müdahalede bulunduğu için tepki çekti. Polislerin eylemde gözaltına aldığı 16 yaşındaki bir çocuğu köprüden atması infiale yol açtı. Emniyet sözcüsü Enrique Monrás, çocuğun gözaltı sırasında “dengesini kaybettiğini ve düştüğünü” ileri sürdü. Ülkede tartışmalara konu olan anayasa referandumu ise 25 Ekim'de düzenlenecek.
ESNAF EYLEMDE
Fransa'da salgın nedeniyle iş yerleri kapatılan bar ve restoran sahipleri 'tencere tavalı' eylem düzenliyor. Ünlü Fransız Şef Philippe Etchebest’in çağrısı ile Paris, Marsilya ve Bordo’da yapılan eylemlerde, hükümetin yardım ödeneğini artırması ve mekan sahiplerinin haklarını koruması talep edildi. Hükümet, geçen hafta bazı bölgelerde bar ve restoranları tamamen kapatırken bazı bölgelerde ise saat kısıtlaması getirmişti.
EKONOMİK BUHRAN
Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamayla birlikte ekonomik buhranı katlanan Lübnan'da halk, "Temel gıda maddelerinden değil iktidardan desteği çekin" talebiyle önceki gün protesto gösterisi düzenledi. Halen hükümetin kurulamamasına da tepki gösteren yurttaşlar, Lübnan Merkez Bankası önünde yaptığı eylemde devletin mali politikalarına tepki gösterdi. Lübnan Merkez Bankası, ağustos ayında rezervlerdeki sert düşüş nedeniyle ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerini sübvansiyona devam edemeyeceğini açıklamıştı.