SİYASET

Burak Erdoğan'ın öldürdüğü kadının kocası şikayetini neden geri aldı?

 Gazeteci Mustafa Hoş, yeni çıkan BigBoss kitabında Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın Sevim Tan Ürek’in ölümüne yol açtığı kazayı bir kez daha gündeme getiriyor. Hoş'un iddiasına göre kazada hayatını kaybeden Sevim Tan Ürek'in eşi Ahmet Ürek, Sevim Tan Ürek'in organizatörlerden aldığı avansın ödenmesi karşılığında davadan feragat etti.

11 Mayıs 1998’de Tayyip Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi’ndeki yaya kaldırımında ses sanatçısı Sevim Tan Ürek’e çarparak ölümüne yol açtı. Açılan davada mahkeme Sevim Tan Ürek’i suçlu bularak Burak Erdoğan’ın beraatine karar verdi. Gazeteci Mustafa Hoş BigBoss kitabında Sevim Tan Ürek’in ölümünü yeniden araştırdı. Bir süre önce ölen Ahmet Ürek mahkeme sırasında davadan feragat etmişti. Peki Ahmet Ürek “eşimi öldürdü. Bu işin peşini bırakmayacağım. Baskı ve tehditlere rağmen vazgeçmeyeceğim” dediği halde neden davadan vazgeçti.

ORGANİZATÖRÜN PARASI

 Mustafa Hoş BigBoss kitabının 88. sayfasında konuyu şöyle ele aldı:

“Kaza davasının en çarpıcı detayı Ahmet Ürek ve oğlu Cavit Ürek’in davadan çekilmesi. Bu kan parası alarak mı olmuştu? Nasıl bir pazarlık yapıldı? Ahmet Ürek’in ölmeden söylediği “Baskı çok yapıldı. Tehdit edildik. Ricacılar çoktu” sözleri ne anlama geliyor? Ahmet Ürek’in yakınları kesinlikle bir kan parası alınmadığını ve bu pazarlığın yapılmadığını söylediler. Kazadan bir süre önce Sevim Tan Ürek Amerika turnesi için anlaşma yapıyor. Orkestra ile birlikte ABD’de bir hafta konser vermek için peşin 50 milyar lira avans alıyor. Sonra bu parayı orkestra elemanlarına da dağıtıyor ki kimse turne günü başka bir işe gitmesin diye. Geri kalanla da borçlar kapatılıyor. Sevim Tan Ürek öldüğünde organizatör bu parayı istiyor. Ahmet Ürek elde avuçta ne varsa bir araya getirmeye çalışıyor ama parayı denkleştiremiyor. Tayyip Erdoğan sadece cenazeye katılıyor ve sonra direkt temas hiç kurmuyor. Ancak yakın çevresi ve avukatları sürekli bir pazarlık yapmak istiyorlar. Ahmet Ürek “kan parası pazarlığı”na girmiyor. Sonra Erdoğan’ın yakınları turne parasından haberdar oluyor. Ve bu parayı ödeme sözü veriyor. Ahmet Ürek sonunda organizatörün de “parayı öde” baskısı ile evet demek zorunda kalıyor. Ahmet Ürek bir türlü kan parası pazarlığı yapmayınca organizatöre avans parasını geri al baskısı yapıldığı da bana aktarıldı. Bu baskı sonucu aile feragat dilekçesini imzalamak zorunda kalıyor”

MADDE MADDE ÖRTBAS HİKAYESİ

BigBoss’ta kazanın nasıl örtbas edildiği de maddelerle şöyle anlatılıyor:

1-   Görgü tanıkları kesinlikle dinlenmiyor.

2-   Olay yerinin yıkanıp yıkanmadığı hiç araştırılmıyor.

3-   Ehliyetin sonradan verildiği üzerinde de durulmuyor. Ehliyetteki tarih kazadan önce. Bu tartışmayı bitirecek tek şey o zaman sürücü kursu kayıtları. Hangi sürücü kursuna gidip sınava girdiğine dair bir şey araştırılmıyor. Tartışmayı bitirmek için Erdoğan tarafı da bu kayıtları hiçbir zaman sunmadı. Ehliyet kursu bilgilerinin aynı zamanda milli eğitim müdürlüğüne verilme zorunluluğu olduğu için kayıtların burada olması gerekiyor. Ama bu ayrıntı da dikkate alınmadı.

4-   Karakolda ifade alan polislerin “Vazgeçin bu işten” tehdidi de araştırılmıyor. Polislerin tanıklığına başvurulmuyor.

5-   Burak Erdoğan’ın kaza yerinden kaçıp kaçmadığı da araştırılmadı. 6- Kaza öğle saatlerinde olmasına rağmen nöbetçi savcılığa çıkış saatinin neden 18.00 olduğu da.

Ahmet Burak Erdoğan hakkında kusursuzluk raporu veren Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nin başındaki Eyüp Çakmak, 22 Şubat 2014’te, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidardayken Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) A.Ş.’ye genel müdür yapıldı.

Odatv.com