Lenin’ in heykelleri yıkılıp meydanlarda sürüklenirken, Marksist
görüş yoğun bakım altına alınmışken,
Kemalizm; üçüncü bir ideoloji olarak göğsümüzü kabartıyor. Her
geçen gün bu ideolojiyi algılayan, anlayan kişilerin sayısı artıyor. Toplum
aslında hızla bir “kamilleşme” süreci içine girmekte.
Peki ya…. Pragmatik cevherler !! ;
Pragmatik biraderler, topluma deli gömleği giydirmeye
çalışıyorlar. İdeolojisi olmayan bu kişiler, hayalet avcılarıdır.
Sırasıyla sabıka dosyaları;
a) Marksizm’i, Sosyalizm ile yıktılar
b) Liberalizm’i, Neo-liberalizm ile vurdular,
c) Ekolojizm’i, “çevrecilik” adı altında uyduruk bir söylemle gözden
düşürdüler.
d) İdeolojileri, “doktrin” olarak algıladılar(algılattılar)
e) Boş içeriklerini, biçimsel arayışlar ve kibar üsluplarıyla! örtmeye
kalktılar.Esası,biçimle boğdular.
f) Şimdi de, Kemalizm ideolojisini “Atatürkçülük” adı altında biçimsel
bir manzumeyle baltalamaya çalışıyorlar…Kemalizm’in bir ideoloji olmadığını
söyleyerek ve de aynı zamanda bir ideolojiye saldırmanın verdiği dayanılmaz
pişkinlikle…!!
Patolojik düşünce bataklığına saplanan bu mayınlı akıma,
ideoloji dayandıramıyoruz.
Allahtan toplumun düşünsel ekolojisi ve doğamız dual(ikili)
diyalektik sistemler üzerine kurgulanmamış olacak ki; üçüncü ideolojileri de
mümkün kılıyor.
Pragmatik ayrık otlarının genel özellikleri:
1. Onlar “bir şey” dir, aslında “hiçbir” şeydir.
2. Onlar, hem “o” yandan hem “bu” yandandır.
3. Onlar, her yerdedir. Aslında hiçbir yerdedir.
4. Onlar, aynı zamanda hem “o” hem de “bu”dur.
5. Onlar, ideoloji avcılarıdır. İtibar arayıcılarıdır.
6. Onlar, şapkadan tavsan çıkarır,
7. Onlar üç kitap üzerine, (üç maymunu oynayan) Kemalizm’i yıkmaya and
(yemin) içenlerdir..!!
8. Onlar, aramizda...icimizdeler.
İşte Kemalizm tam da bu noktada çağın çok ötesinde, bütüncü ve fiktif açıdan
güçlendirilmiş bir ideoloji olarak ışıl ışıl karşımıza çıkıyor…ve bu pragmatik
cevherlerin, ışığa alışkın olmayan gözlerini kamaştırıyor.Kimyalarını
bozuyor.Sahtesini gerçeğinden ayırıyor.
Tamam…anlıyorum.Ayrık otlarının da bir ekolojisi vardır.Ancak, “Demokrasi
bahçesinin” bütününü kaplamaya meyilli kökü de dışarıda ve derinlerde olan bu
ayrık otlarıyla mücadeleye de kararlıysak..ve bir de Kemalist isek…!!
Bahçeye de bakım yapmak gerekir…Bakarsan “bağ”, bakmazsan “çöp” olur.
Aksi taktirde, Demokratikleşme ise, hayal olur değil mi?
13 Mayıs 2017 Cumartesi 07:10
