İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi. Trump'ın küstah mektubunu eleştiren Akşener, "Bir tek gülücük emojisi eksik" dedi. "Bu küstahlık cevapsız bırakılamaz, yenilip yutulamaz, üstü örtülemez" diyen Akşener, "Yeri ve zamanı geldiğinde cevabı verilecektir diyerek milletimizi oyalayamazsın. Teröristin üzerine yürürken yürüdüğün yola kilit vuruyorlarsa sen de İncirlik'in kapısına kilit vur" sözleriyle Erdoğan'a çağrıda bulundu.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

“Şak diye dur dediler, tak diye durdun! Yazıklar olsun!

ABD Başkanı harekat durduktan sonra ne dedi biliyor musunuz? Okul bahçesindeki çocuklar gibi kavga etmeleri gerekiyordu. Kavga ettiler ayırdım. Sayın Erdoğan ise, bu konuyu önceliğimiz olarak görmüyoruz dedi. Mehmet’imin kanı pahasına mücadele ettiği bu meseleyi, cumhurun başkanı önceliği olarak görmüyor. Türk milletinin başını öne eğdin. Görüşmem dediğin adamla koltukların yan yanaymış gibi poz verdin Yazıklar olsun!

Ben bu işlere yabancı değilim sayın Erdoğan. Türkiye ilk defa sınır ötesi operasyon yapmıyor. Irak’ın kuzeyindeki çekiç harekatının altında benim de imzam vardı. Ne ABD’yi misafir ettik, ne de ABD Başkanı çıkıp iki laf edebildi. Nasıl oldu da ABD Başkanı her türlü tehdit ve hakareti edebilyor? Bunlar yenilip yutulamaz, üstü örtülemez. Hele bunları yapanlara dostum denemez Sayın Erdoğan. Senin dostun, sana her türlü imkanı tanıyan milletindir. Yeri ve zamanı geldiğinde cevbı verilecek diyerek milleti oyalayamazsın.

İstiklal Marşımız tam da bu yüzde ‘Korkma’ diyerek başlıyor.  Diplomasiden kop demiyorm. Diplomasiyi bu cesaret üzerine kur diyorum. Kıbrıs Barış Harekatı’nda rahmetli Ecevit nasıl dik durduysa, rahmetli Erbakan nasıl dik durduysa sen de öyle yap diyorum. Bu harekatla dostu gördük, düşmanı gördük. Harekat süresince Filistin ve İsrail’in bize karşı durmasını izledik. ABD Senatosu’nda Türk dostu sandığımız bazı grupların nasıl Türk düşmanı olduklarına şahip olduk. Arap ülkeleri Birinci Dünya Savaşı’na dönüş yaptılar. Tüm bunlar olurken, öte tarafta değişmeyecek dostluğa bir kez daha şahit olduk. Bu vesileyle Atilla’nın torunları Macaristan’a kardeş Azerbaycan’a, Pakistanlı kardeşlerimize, Turan illerinin has evlatları sizlere selam olsun.”

Bu harekât sayesinde millî birlik ve beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunu, dostu, düşmanı gördük. Filistin ve İsrail'in bize karşı saf tutmasını içimiz yana yana izledik. Amerikan senatosunda Türk dostu sandığımız bazı grupların bir anda nasıl kendilerini Türkiye düşmanı olduğunu gördük. Yere göğe sığdıramadığın Arap ülkeleri birinci dünya savaşına dönüş yaptılar. Bizi arkamızdan bıçaklayan hançerin ellerinde hâlâ durduğunu hatırladık.

Atilla'nın torunu Macar ülkesine selam olsun. Can Azerbaycan'a, Orta Asya bozkırlarının milletlerine selam olsun. Babür, Türk devletinin mirasçısı Pakistanlı kardeşlerimize selam olsun.Turan illerinin has evlatları sizlere selam olsun. Demek ki neymiş Sayın Erdoğan, kime dost kime düşman dediğine dikkat etmek lazımmış. Kimin için ağladığına, kimin için yas tutup bayrakları yarıya indirdiğine özen göstermek lazımmış. Umarım sahada kazandığımızı masada da kazanırız."

AKŞENER'DEN ERDOĞAN'A ZOR SORULAR

"Mutabakat metnindeki belirsizliklerin yeni bir oyalama sürecinin habercisi olmasından da endişe ediyoruz. Bazı sorular havada duruyor. Güvenli bölgeyi kim nasıl yönetecek. Şam yönetimi ile nasıl bir temas yapılacak. Teröristlerin silahlarını kim toplayacak? Güvenli bölge esasen Suriye'nin tamamıdır. Gerekeni yapmak durumundayız. 

"Süleyman Şah Türbesi'nin de durumunu hatırlatalım. barış Pınarı Harekâtı sınırımızın ötesinde bir güvenli bölgeyi hedef aldığına göre bu tarihi mirasın devir alındığı bölgeye dönmesi gerekiyor. İktidar beklentimiz odur ki, harekâtı durdurduğunuza göre bölge artık güvende. Buyurun Süleyman Şah'ın incinen yüreğini tamir edin."

SON İKİ AYDA ADANA NÜFUSU KADAR İŞSİZİMİZ OLDU

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğimiz günden bu güne işsizlikteki artık ortada. Bir milyon 100 bin üniversiteli olmak üzere 8 milyonu aşkın insanımız işsiz. Şehirlerimizde işsizlik üst üste 16 aydır artmaya devam ediyor. Son iki ayda 2 milyon vatandaşımız daha işsiz kaldı. Adana'nın nüfusu 2 milyon 200 bin. Son iki ayda Adana'nın nüfusuna yakın işsizimiz var demek. Sakarya'nın nüfusunun iki katı kadar vatandaşımızı işsiz kaldı demek. Sayın Erdoğan ve damadı için bunlar birer rakamdan ibaret.

"Oğlu harçlık isteyecek ve veremeyecek diye pazar günü evden erken çıkan babalar; eşi evden gidince doğal gazı kapatıp AVM'ye giden kadınlar var!"

"İnşallah milletimiz yetkiyi verdiğinde büyük gücün nasıl harekete geçeceğini hep birlikte göreceğiz. işsizlik denince inşaat başta olmak üzere sektörel daralmadan söz ediyorlar. Beş yılda hızlı bir şekilde artışa geçen işsizlik sektörel daralmaya bağlanamaz. Harcamalardaki düşüş önce şirketlerin cirosunu düşürüyor. Cirosu düşen şirket de ilk iş olarak çalışan sayısını düşürüyor. Biz de diyoruz ki millî gelir artınca hizmet sektöründe artacak miktarla beraber işsizlik de azalacaktır. Bu döngüyü ayakta tutabilmenin yolu da yatırımlara öncülük etmek, teşvik etmektir."

"İyi Parti iktidarında Türkiye vakit kaybetmeden üretime dayalı bir ekonomik modele geçiş yapacak. Türkiye kalitesiz büyüme hastalığından kurtulacak. Tekrar 17. büyük ekonomi olacak. Tarımın millî gelirdeki payını yüzde 10'un üzerine çıkaracağız."

"Öyle iş insanlarını toplayıp her biriniz iki kişiyi işe alsanız diye nutuk atmaktan  bahsetmiyorum. İstihdam yaratmak için adım atmaktan bahsediyorum. Türkiye bu kaynaklara sahip. Yeter ki ekonominin merkezine üretimi, üretimin merkezine kaliteyi koyalım. Çünkü kaliteli üretim rant paylaşmaktan başka bir iş bilmeyenleri çıkarmayı gerektirir."

"Peluş kafalı biri çıkıp ülkemize ve milletimize hakaret edemeyecek."

"İşte vazifemiz budur, milletimizin içine düşürüldüğü CHS' belasından kurtarıp hakkının hukukunun geleceğinin en iyi şekilde korunacağı iyileştirilmiş parlamenter sisteme kavuşturacağız."

"İyi Parti milletin hakkını millete teslim etmeye geliyor. Yılmayacağız, yorulmayacağız, yıkılmayacağız başaracağız başaracağız başaracağız."