Temmuz Ayı Meclisi’nin ana gündeminin 29 Haziran günü Arvalya Mevkii’nde başlayan yangın olduğunu belirten Filiz Başkan; “Bu meclisin ana konusunun 29 Haziran saat 17.00’de Arvalya Mevkii’nde başlayan ve sonrasında da çok geniş bir havzaya yayılan yangın ile alakalı olmasını, Efes Selçuk’un afet ve risklere karşı önlemi ve aynı zamanda önlemi ve aynı zamanda bu konularda ne kadar ciddi olunması gerektiğine atfetmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.

BİR DEKLERASYON YAYINLANMASINI DOĞRU BULUYORUM

Kriz belediyeciliğinden ziyade afet anında aksiyon alabilen ve halkı bir bütün olarak içine alabilen bir sivil inisiyatif anlayışının oluşması gerektiğine dikkat çeken Filiz Başkan; “2023 itibariyle afet denilince hepimizin aklına ilk olarak deprem geliyordu. Ama şimdi yaşadığımız şey de bir doğal afet. Yarın bir gün bir su baskını, bir sel ile karşı karşıya olamayacağımızın garantisini hiç kimse veremez. Bu anlamda öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bütün partilerin, hepimizin adına, ortaklaşmak adına deklarasyon ifade etmek istiyorum. Çünkü şu anda karşımda görmüş olduğum ve yanımda duran arkadaşlarla birlikte 15 tane meclis üyesi Efes Selçuk’un sadece partilerini değil bütün vatandaşlarını temsil ediyorlar. O anlamda belediyemizin içerisinde, belediye meclisimizde bu konuda bir deklarasyon yayınlanmasını daha doğru buluyorum” dedi.

OLASI RİSKLERİ ORTADAN KALDIRACAK PLANLAMALAR YAPMAYI TEMENNİ EDİYORUM

17 Ağustos 2023’te düzenlenen Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı’nın çıktılarına değinen Filiz Başkan; “Efes Selçuk’un tamamen kendi kendine yetebilen bir noktaya gelmesi sivil inisiyatif ile birlikte, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının ortaklaşarak kriz anında belediyecilikten ziyade risk anında neler yapabileceğimizi ortaya koyduğumuz, 17 Ağustos 2023 tarihinde bu salonda Türkiye’nin birçok yerinden akademisyenlerle, uzmanlarla başlattığımız Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansımızın bir ayağı afet yönetimi idi. Bu afet yönetimi sonucunda kimi çıktılarımız söz konusu oldu. Biz bundan bir yıl önce Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı’nda tüm yurttaşlarla birlikte bunun içerisinde Tarım İlçe Müdürlüğü dahil, bunun içerisine turizm ilçe müdürlüğümüz de dahil, Milli Eğitim Müdürlüğümüz de dahil kaymakamlıkta yer alan tüm müdürlüklerimizle birlikte ortak yaptığımız o çalıştayın neticesinde zaten kimi çıktıları elde etmiştik. İşte bunları artık daha uygulanabilir, daha somut veriler haline getirebileceğimiz bir araya gelişler, toplantılar ve çalıştaylar düzenlememiz ve görev dağılımı yapmamız gerekiyor. Bir daha benzer felaketlerin olmasını temenni etmeyi değil olası riskleri ortadan kaldıracak planlamalar yapmayı temenni ediyorum” dedi.

SADECE GEÇMİŞİMİZİ DEĞİL GELECEĞİMİZ DE KAYBETTİK

İklim Krizi ve insan kaynaklı ihmallerden dolayı orman yangınlarının görülme sıklığının artabileceğini Başkan Ceritoğlu Sengel; “Çocukluğundan, gençliğinden Orman Kampında bir parça geçmeyen yoktur. Hepimizin geçmişi ve geçmişe dair hatıraları gitti.   Ama ne yazık ki sadece orman yangınlarıyla birlikte kaybetmiş olduğumuz ağaçlarla sadece geçmişimizi değil aslında geleceğimizi de kaybettik” dedi.

AFETLERE KARŞI BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

ESHOT Genel Müdürlüğü’nden açıklama: Personelin iş akdine son verilmiştir ESHOT Genel Müdürlüğü’nden açıklama: Personelin iş akdine son verilmiştir

Afetlerle mücadele konusunda somut kararlar alınmasına dikkat çeken Başkan Ceritoğlu Sengel; “Yaz sıcaklarının giderek daha çok artar hale gelmesi, bilinçsizlik bunları daha fazla tetikleyecek. O yüzden öncelikle çok somut olarak kimi kararlar alınması, çok somut olarak kimi çalışmalar yapılması gerektiği kanaatindeyim. Muhtarlarımızın, köylerimizden traktörlerin arkasına su tankerleri takarak gelen vatandaşlarımızın da işin içerisine dahil etmemiz gerektiğini, bu anlamda aslında sivil inisiyatifinde yeni bir düzen ve nizam anlamında yönetilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Sonuç itibariyle önemli olan şey mevcut olan kriz anlamında değil ondan önce neler yapabileceğimizi tartışmak. Bu işlere somut çözümler oluşturmamızdan ve ortaklaşmamızdan daha önemli bir gündem maddesi düşünemiyorum. Bütün doğal afetlere karşı bakış açımızı değiştirmek zorundayız. Olduğu zaman değil olmadan önce ne yapabileceğimizi düşünmez ve buna ilişkin önlemlerimizi almak zorundayız. İşte bu yüzden kalıcı, önleyici, gerek kamusal gerekse sivil inisiyatiflerin hepsinin ortaklaşabileceği ve birlikte çözüm üretebileceğimiz esasları ortaya koymak zorundayız” dedi.