Ülkenin dört bir tarafında kaos yaşanırken iktidar seyirci konumuna geçti. Yaşanan her felaketin ardından IBAN veren iktidar, Karadeniz’de yaşanan sel felaketinin ardından en iyi bildiği yola başvurdu. Önceki gece, AKP’li Cumhurbaşkanı imzasıyla yayımlanan kararnameye göre, sel ve yangından etkilenen yurttaşlara destek için yardım kampanyası başlatıldı. Toplumun birçok kanadından IBAN verilmesine tepki gösterildi.
Yaşanması beklenen felaketlere karşı hiçbir önlem almayan iktidar, çay atma, IBAN verme gibi absürt işlerinin ötesine geçemiyor. Pandemide çalışamayan, dükkanını açamayan binlerce esnaf ve yurttaşa destek adı altında ‘borç’ veren iktidar, deprem, yangın ve sel felaketlerinin ardından da halkı yalnız bıraktı. Yaşanan felaketlerle mücadelede yönetememe krizi içerisine giren iktidar, yaşananların ardından yurttaşlara çay fırlatıyor, IBAN atıyor.
ÇAY STOKU TÜKENDİ
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 11 Ağustos’tan beri sel felaketi ile mücadele eden Batı Karadeniz'e geldi.
Erdoğan önce özel uçağıyla Kastamonu'nun Bozkurt ilçesine ardından Sinop'a gitti. Felaketlerin ardından yurttaşa çay fırlatan Erdoğan’ın bu ritüeli Karadeniz’de gerçekleştirmemesi ise dikkat çektiBozkurt’ta konuşan Erdoğan, "Allah'ın izniyle bu afetleri de aşacağız. Ne gerekiyorsa devlet olarak elimizden geleni süratle yapıp, küllerimizden inşallah yeniden ayağa kalkacağız. Bu devlet hiçbir zaman çökmedi, yıkılmadı yine yıkılmayacağız ve süratle, en kısa zamanda bütün mağduriyetleri gidermenin gayreti içerisinde olacağız” ifadelerini kullandı.BAĞIŞ TARTIŞMA KONUSU
15 Temmuz Darbe Girişimi, pandemi, deprem, yangın ve selin ardından toplanan yardımlara ilişkin tartışmalar ise sürüyor. Meclis rafları daha önce toplanan bağışların akıbeti sorulan soru önergeleriyle dolu. Bazı yardımlarda toplanan para miktarı, bazılarında ise bağışların akıbeti belirsiz.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
IBAN atma alışkanlığı ilk olarak 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleşen darbe girişimi sonrasında başladı. IBAN numarası verilerek darbe girişiminde yaralananlara yardım yapılacağı söylenmişti. Aradan geçen sürede 309 milyon TL para toplandı ancak darbede yaralananlara hiçbir yardımın ulaşmadığı ortaya çıktı. 15 Temmuz sonrası yapılan yardımların kendilerine verilmediğini söyleyen darbe mağdurları, AKP Genel Merkezi önünde eylem düzenlemişti. Darbede yaralanan çok sayıda kişi bu eylemde darp edilerek gözaltına alınmıştı.KAYYUM DA IBAN VERDİ
THK Kayyum Heyeti Başkanı AKP'li Cenap Aşçı, parasızlıktan hangarlarda bekletilen yangın söndürme uçakları için bağış çağrısı yapmıştı.
Filoların yenilenmesi gerektiğine işaret eden Aşçı, uçakların yenilenmesi için finansmana ihtiyaç duyulduğunu söylemişti.
‘BİZ BİZE YETERİZ’
İktidar, pandemi sürecinde açlığa mahkum bırakılan milyonlara destek vermek yerine IBAN attı. Bağış kapsamında 2 milyarı aşkın para toplandı. Toplana bağışların akıbetine ilişkin iktidara onlarca soru önergesi verildi.
Pişkinlikte sınır tanımıyorlar
Yurttaşa IBAN verilmesine tepki gösteren SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “IBAN’ı bir kere de burjuvaziye göndersinler” dedi. Saray rejiminin felaketlerin baş sorumlusu olduğunu belirten İşleyen, “Şüpheniz olmasın ki doğal alanlarımızı sermayenin talanına peşkeş çekerek bu felaketleri tetikleyen sömürü rejimini eninde sonunda ortadan kaldıracağız. Burjuvazinin çıkarı için doğa talanına zemin hazırlayan saray rejimi, bu felaketlerin baş sorumlusu olmasına rağmen pişkinlikte sınır tanımıyor. Her fırsatta IBAN numarası göndererek halktan yardım isteyen, hiçbir sorumluluk üstlenmeyen iktidar her şeyin yükünü emekçilerin sırtındaki küfeye koymaya fazlasıyla alıştı” dedi.“Bugün yine Resmi Gazete’de yayınlanan bir kampanyayla yangın ve sel felaketlerinde zarar gören afetzedeler için halktan para istendi” ifadeleri kullanan İşleyen şunları kaydetti: “Oysa emekçiler üzerine düşenden fazlasını çoktan yerine getirmiştir. Geçtiğimiz yıl ulusal gelirin yüzde 17’sini bulan vergilerin ağırlıklı kısmı emekçi halktan alındı. Şirketler, bankalar, rant geliri sahipleri 2020’de de toplam vergi gelirlerine doğru düzgün bir katkıda bulunmadı. 833 milyar liralık toplam vergi içinde 551 milyar liralık kısmı dolaylı, tüketim vergisi gelirleri oluşturdu. Yasaklar nedeniyle ceza yağdıran hükümet hedeflediğinin çok daha üzerinde vergi toplamasına rağmen yine de bütçe açığı oluştu. Üstelik yaşadığımız her felakette bugün olduğu gibi IBAN numarası atıp halktan para isteyen iktidar, her daim kolladığı, her krizde borçlarını sildiği burjuvazinin servetinden hiçbir zaman bahsetmiyor. Somali’ye hibe ettiği paralarla övünen saray rejimi, ekonomik darboğazın yarattığı sorunları kendi attığı yalanlara sarılarak örtmeye çalışıyor.
Bir taraftan felaketler karşısında uluslararası çağrıda bulunan insanları hıyanetle suçlayarak ‘güçlü devletiz’ edebiyatına sımsıkı sarılırken, diğer taraftan ‘milletimiz yardımseverdir’ naralarıyla tekrar talana yelteniyor. Sınıf devletinin sahte şanına sarılmak bu çelişkileri örtmeye yetmeyecek! Türkiye’nin dört bir yanında felaketlerin pençesinde kıvranan emekçi halkımızı bu paragöz iktidarın kurduğu talan düzenine mecbur bırakmayacağız.”
HAZİNE'NİN KARADELİĞİ
Toplanan bağışlarla ilgili konuşan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, şu ifadeleri kullandı:
“Şimdiye kadar toplanan tüm paralar, o karadeliği kapatmak için Hazine’ye verildi. Yurttaşlardan istedikleri paraları Hazine’nin kara deliğini kapatmak için kullanıyorlar. Devletin birinci koşulu topladığı vergilerle yurttaşa hizmet etmek etmektir. Madem öyle vergi toplamayın, böyle felaket zamanlarında para toplarız. Türkiye’yi artık yönetemiyorlar. Bir kabile devleti haline geldik. Freni patlamış bir kamyon gibi gidiyoruz.”