PSAKD (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği) Muğla Şubesi, bugün Maraş Katliamı’nın 38. yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı.
18.00’da Sınırsızlık Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında “Maraş’ı unutma, unutturma” “Kahrolsun şeriat, yaşasın laiklik” “Dün Maraş’ta, bugün Sivas’ta, çözüm faşizme karşı savaşta” sloganları atıldı. Basın açıklamasına TKP üyeleri de destek verdi.
Derneğin Muğla Şube Yönetim Kurulu üyesi Cemre Doğmuş tarafından okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:
“Katliamlarla dolu tarihimizin en karalık günlerindendir Maraş. 18- 25 Aralık 1978 de günlerce insanlarımıza işkence edilmiş öldürülmüş hamile kadınlar tekmelenmiş resmi rakamlara göre 108 ama gerçekte çok daha fazla insanımızın katledildiği ve insanlığın yok olduğu günlerdir . Bugün dünyanın lanetlediği IŞİD çetelerinin vahşeti, 38 yıl önce Maraş ’ta Alevilere uygulandı. Devlet güçleri günlerce bu vahşete seyirci kaldı. Belediye hoparlörlerinde ‘Kızıllar şehrimizi bastı, kızıllar iki insanımızı öldürdü’ gibi asılsız duyurular yapılarak sıradan vatandaşlar bile birer potansiyel katil haline getirildi. Binlerce can yerinden yurdundan oldu. Halen devlet bu vahşetin sorumlularını açığa çıkarıp hesap sormadı, yargılamadı, yargılamak ta istemiyor. Katliamla ilgili olarak 804 kişi hakkında dava açılmış ancak çeşitli indirimlerle, beraatlarla, katiller serbest bırakılmış ve kanlı Maraş dosyası sessizce kapatılmıştır. Yani katliam meşru görülmüştür. Bütün katliamların üzerini örtmeyi ve katliama, katliam denmesini, katledilenlerin anılmasını bile engelleyen bozuk düzenin temsilcisi siyasi iktidarlar, şu ana kadar yapılan katliamları ağızlarına almadıkları gibi, Maraş katliamını da ağızlarına almayarak, üzerini örtmeye çalışmaktadır.
“Aradan geçen 38 yıl içinde katliamın gerçek suçluları ve onların arkasındaki karanlık güçler ortaya çıkarılmadığı gibi katliama karışan birçok kişi, milletvekili ve iş adamı yapılarak adeta ödüllendirilmiştir. Bizler katilleri tanıyoruz biliyoruz. Bugün yaşadığımız karanlığın o günlerden günümüze kadar geldiğini biliyoruz.
“Maraş’ın acısı tıpkı Çorum gibi, tıpkı Sivas gibi, tıpkı Dersim gibi, tıpkı Suruç gibi, tıpkı Ankara gibi tazedir. Sivas’ı, Çorum’u, Maraş’ı, Dersim’i, Roboski’yi, Hrant’ı, Suruç’u, Ankara’yı, Tahir Elçi’yi, unutmayacağız, unutmak ihanettir. Türkiye’nin imhacı, inkârcı ve ayrımcı zihniyetiyle yüzleşmesini talep ediyoruz ve bunda ısrarlıyız. İnancından, kültüründen dolayı yüzyıllardır katliamlara uğratılan bir halk olarak bizler, katliamların hesabının sorulması ve bundan sonraki katliamların durması için mücadele etmeye devam edeceğiz.
“Ayrımcılığa, inkara, istismara, savaşlara, sömürüye itiraz ediyoruz. Ağıtlara sinmiş acıları Türkülere teslim olmuş gözyaşlarını Umuda dönüşen zılgıtlarımızla Biz Kürtçe, Türkçe, Zazaca, Ermenice barış ve kardeşlik türküsü söylemeye devam edeceğiz..
“Farklı kültürlerin bir arada kardeşçe yaşaması için sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Maraş Katliamı Dosyası yeniden açılmalıdır. Dava yeniden görülmelidir. Unutmak demek kabullenmek demek, unutmak demek yeni katliamlara davetiye çıkarmak demek, unutmak demek insanlığa, kardeşçe yaşama arzusuna ket vurmak demek. Biz bu nedenle diğer katliamları olduğu gibi aydınlık ve onurlu yarınlarımıza sahip çıkmak için Maraş’ı da unutmuyoruz unutturmayacağız.”