ÇEVRECİ FOTOGRAFÇILIKTAN EKOLOJİST HOLOGRAM DÜNYASINA!.
İki boyutta , anı resimleyen, durağan fotoğraf tekniği; bizlere veri zaman ve mekandaki çevresel bilgileri aktarıyor. Hologramik teknikte ise durum farklı;
Hologramın, fotoğraftan en büyük farkı, hologram plakasına cisimlerin görüntüsü değil, o görüntünün elde edilmesi için gerekli bilgilerin kayıt edilmiş olmasıdır. Hologram, fotoğrafı aşan üç boyutlu bir kayıt etme tekniğidir. Fotoğrafın yarısını koparıp atarsak geriye kalan diğer yarısıdır. Hologramik görüntüde ise, eksilme olmaz.
Temel tez: Her parça bütüne ilişkin tüm bilgileri içinde saklar. Tersi de aynısıdır. Bu hipotez aslında, pozitivist bilimin ana argümanı olan indirgemeli analitik yaklaşımın yetersizliğini de göstermektedir. Dolayısıyla pozitivist bilim, aslında “çevreci”dir.
Egemen pozitivist öğretiye göre; “Bütün parçaların toplamıdır” diye buyrulmuştur.! Hologramda ise,tam zıddı olarak, parça bütündür, bütün parçanın kendisindedir.(kendisidir) “Her şey bir ve aynıdır.”
Banyo edilmiş holografik filmlerdeki şekiller, resmi çekilmiş bulunan görüntüye hiç benzemezler. Mesela resmi çekilen üç boyutlu bir cisimse, hologramdaki şekil iç içe çizilmiş bir sürü daireden ibaret çok karmaşık bir hal olur. Resmi çekilen iki boyutlu bir düzlem ise; hologramda aydınlık ve karanlık şerit şekilleri gözükecektir. Hologramlar genel olarak saydam levhalardır. Bu levhanın bir tarafından resim çekilirken kullanılmış bulunan monokromatik lazer ışığı tutulur ve diğer taraftan bakılırsa cismin hayali görüntüsü üç boyutlu hale gelir. Hologram plakasından bir parça bile kopsa, görüntüde eksilme olmaz. Her parçadan aynı görüntü elde edilir.
Dolayısıyla, Ekolojiyi algılama ve ekosistemler içindeki karşılıklı etkileşiminin üç boyutlu görüntüsünü elde etme de Hologram teorisi ile Ekoloji arasında bir ilişki vardır.
İki boyutlu çevre(bilim)bilik yapanların, üçüncü boyutta ekolojik yıkımlara neden olmasının nedeni aslında; epistemolojik ve ontolojik “bütüncü” olmayan bu gerekçeden kaynaklıdır. Ekolojide “farkındalık sürekliliği” (sürdürülebilirlik değil!) döngüseldir ve devingendir.
Tüm mesele, bilimin bu dalga frekansına girebilecek yöntemi yakalaması ve aynen holografik levhaya gönderilen bir lazer ışını gibi üç boyutlu görüntü elde etmesidir. Bilinç katmanını kullanarak ana planın okunması ve kendisini sibernetik uyumlaştırmasıdır. Bu tür bir “ekolojik bilgi”; her an ve her yerdedir. Kozmik hafızaya kayıtlıdır.
Yakın gelecekte örneğin bir gölden alınan bir bardak suyun hologramik analizi ile; bağlı bulunduğu ekosistem bütününde, depremsellik, bitki örtüsü, fauna değişimi, kirlilik miktarı ve hatta Çevre Bakanının eğitim düzeyine kadar her türlü ayrıntılı bilgi elde edilebilecektir.
İnsanın aklına şu soru geliyor? İndirgemeci pozitivist bilimin şip-şakladığı çevreci fotoğraflar artık sararmaya başladı ise, bizlere bütünü(parçayı) olduğu gibi gösterecek “Ekolojist bilim paradigması”, insanoğlu için bir (Ekolojizm) devrim değil de nedir?
İşte, Ekoloji kuramı ve Hologram teorisi….. Geleceğin iki anahtar kavramı..!!
“Çevre(bilim)cilikten” azade!!…pozitivist bilimden ziyade,
Ekolojist kuantum teknolojilerine doğru,
Bütüncülüğü yakalarken,
Evreni daha iyi algılarken, anlarken… Ve anlatırken
EKOLOJI VE PLANLAMA Bakanlığının kurulması; Turkiye için hem ozde hem sözse bir gereklilik olduğunu hatırlatarak;
3O MAYIS- 5 HAZIRAN 2017 Ekoloji haftamızı kutlarım.
02 Haziran 2017 Cuma 11:19

Son Güncelleme: 02.06.2017 11:21
'la yeter anladık ekoloji ile çevre farklı şeyler. Yıllardır beynimizi sevdin. Anladık da.