Cumhurbaşkanına 10 yılın yetmeyeceği, Kendisinin varlığı ile eşdeğer olan AKP nin de biteceği bu nedenle 10 yıldan sonra bir 10 yılın daha sağlayabilmenin hesabı yapılmıştır.
Bunun tek çözümünün Anayasayı değiştirecek çoğunluğu sağlayıp Başkanlık Rejimini getirecek Anayasa değişikliği olduğu tespiti yapılmıştır. Bu nedenle 7 Haziran öncesi Tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı alanlara çıkmış, AKP için 400 milletvekili istemiştir. Hem de öyle istemiştir ki toplu açılış adı altında devlet olanakları ile bir çok siyasi partiden daha çok miting yaparak.
Ama Türkiye Halkı tehlikeyi sezmiş ve Bırakınız Anayasa değiştirecek çoğunluğu iktidar olmasına bile izin vermemiştir. Bu kez seçimleri yenileyip iktidarı kurtarmak için 1 Kasım seçimlerinde kendisi geriye çekilip, alanlara çıkmayarak, izlediği gerilim politikasını da ortaya koyup iktidarı kurtarmıştır. Ama Anayasayı değiştirecek çoğunluğu gene sağlayamamıştır.
Cumhurbaşkanının görevi mevcut Anayasaya göre 7 yıl sonra bitecek, doğal olarak AKP nin süreci de sona doğru gelecek Cumhurbaşkanı için resmi görevleri bittiği için belki de zor günler başlayacak.
Bu nedenle bu meclis döneminde Anayasa nın değiştirilip Cumhurbaşkanı na 10 yıl daha kazandırma mücadelesi başlatılmış, İçerde ve dışarıda katı Milliyetçi politikalara dönerek, Cumhurbaşkanı Başkanlık istiyor diye hakaretler yağdıran Devlet Bahçelinin desteğini almıştır.
Burada Devlet Bahçeli yi çözme imkanımız yok. Bir siyasetçinin bu kadar keskin dönüş yapmasının gerekçesini ortaya koyacak bir ölçü aleti henüz icat edilmedi.
AKP ve MHP 21 Maddelik bir anayasa değişikliği paketinde anlaşmış, AKP aradığı kanı bulmuş, MHP nin koşulsuz desteğini almıştır. MHP nin altına imza bile atamadığı teklif parlamentoya sunulmuştur.
Bu Anayasa değişikliği Türkiye Halkı için karanlık bir süreci başlatacak bir değişikliktir. Ama sadece Türkiye Halkı için değil AKP Hükümeti ve MHP nin tamamı için bir bitiş Anayasa teklifidir. Çünkü bu Anayasa Değişikliği gerçekleştiği anda ne Başbakan kalacaktır, ne de Bakanlar. Sistem Cumhurbaşkanlığı üzerinden yürüyeceğine, Bunun için %51 oy gerektiğine göre MHP ye bu sistemde yer yoktur. MHP nin yaptığı kendi kendini yok etme projesidir.
Belirtmek gerekir ki bu bir Anayasa değişikliği değildir. Hem geliş biçimi hem de komisyonda tartışma biçimi AKP nin alışılagelmiş torba kanun tekliflerinden farklı değildir. Oysa Dünyanın her yerinde Bir Ülkenin Anayasasında yapılacak en küçük bir değişiklik bile Sivil Toplum örgütlerinin, baroların, hukuk fakültelerinin ve toplumun tartışmasına açılıp olgunlaşmadan yapılmaz.
Bu Anayasa Demokrasiyi, bağımsız yargıyı, kuvvetler ayrımını sıfırlayan Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı tek bir kişinin iki dudağının arasına sıkıştıran bir Anayasa teklifidir. 13 Kişilik HSYK üyesinin Müsteşar da daimi üye olduğu için yedisini Cumhurbaşkanı seçecek, geriye kalan altısını da AKP ile MHP nin sayılarının yettiği 3/5 i le seçip, Başına da Adalet Bakanını koyup, Bağımsız yargı diyeceksiniz.
Cumhurbaşkanını AKP üyesi yapan maddeyi onaylayıp, sonra da tarafsız Cumhurbaşkanı diyeceksiniz.
Milletvekili listelerini Partinin başkanı olan Cumhurbaşkanı yapacak, Parlamento nun çıkardığı yasayı veto edip vetodan sonra tekrar kabulünü 3/5 çoğunluğa tabi kılacaksın sonra da yasama bağımsız diyeceksiniz.
Denge ve denetim diyeceksiniz tek başına ülkeyi yönetecek kişi nin gensoru, soru önergesi gibi denetim ve denge mekanizmasını ortadan kaldırıp, Cumhurbaşkanını yargılanmasını 401 milletvekili oyuna bağlayıp imkansız hale getireceksiniz.
Meclise fesih için 3/5 oy isteyip Cumhurbaşkanı na meclisi tek başına koşulsuz fesih yetkisi verip bunun adına demokrasi diyeceksin.
15. Madde ile Cumhurbaşkanı Kamu hizmetlerinin görülmesini kolaylaştırmak için bölgelerde Merkezi idare teşkilatı kurmak için kararname çıkarabilir deyip sonra da Üniter yapıyı bozmayacağız diyeceksin.
Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisini Meclisten alıp, tek kişiye verilmesinin adına demokrasi diyeceksin. Tek Kişiye Savaş karar verme yetkisi vereceksin sonra da parlamento var diyeceksin.
Bu Anayasa tasarısı Ülkeyi karanlığa götürecek, tek kişilik bir otoriter rejim yaratacak, Ülkede işleyen parlamento, tarafsız yargı tamamen ortadan kalkacak. Demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından eser kalmayacak, Ülke Orta çağ karanlığına teslim edilecektir.
MHP AKP politikalarına tabi hale gelmiş parlamento da bu süreci tamamlayacağı görülüyor. Ama Ben Türkiye Halkından umutluyum. Türkiye Halkı Bu karanlığa izin vermeyecektir. Tayyip Erdoğan ın %52 oyu kadük olmuştur. 7 Haziranda alanlara çıkmasına, 400 vekil istemesine rağmen halk vermemiştir.
Referandum da da vermeyecektir.
Bu Ülkede ne Kadar Barıştan, demokrasiden, insan ve insana dair değerlerden yana olan kim varsa hayır seferberliğini şimdiden başlatmalıdır.
Unutulmasın ki Bu referandum KARANLIKTAN ÖNCE SON ÇIKIŞTIR.
29 Aralık 2016 Perşembe 20:08

Son Güncelleme: 29.12.2016 20:12