HÜSEYİN TURAN : “Kuruş, duruşu bozar”...
Hayatınızın önemli bir bölümü İzmir’de geçti. Hem müziğiniz hem kişiliğinizin oluşumunda, İzmir kent kültürünün nasıl katkıları oldu?
1974 yılında Erzincan’dan İzmir’e göç ettik.İzmir’de kent kültürü belirgin olarak vardır.Eğitim hayatım içerisinde bu kültürel çeşitliliğin içerisinde bulunmam kişiliğimi ve müziğe bakış açımı geliştirdi diyebilirim...
Dört şarkıdan oluşan yeni bir EP yayınladınız. İki şarkıya da klip çektiniz. Pandemi sürecinde yüz yüze etkileşimin, konserlerin olmadığı bir dönemde dinleyicilerin tepkilerini ölçebiliyor musunuz?
Pandemi döneminde konserlerin birden kesilivermesi ilk anlarda bizleri sosyal medyada cazip bir ortam var yanılgısına itti.Giderek yüz yüze,insan insana olmanın değerini daha çok anladık herhalde.Geldiğimiz an itibariyle insanların canlı konserleri çok özlediğini ve iple çektiğini gözlemliyorum...
EP’nin kalan şarkılarına da klip çekmeyi düşünüyor musunuz?
Şu an Gerek adlı EP’te başka klip düşünmüyorum ancak çok yakında yeni bir EPhazırladım. Ona da en az iki klip çekmeyi düşünüyorum...
Bekle Turnam” isimli şarkının sözü müziği size ait. Beste çalışmalarınız devam edecek mi?
Pandemi dönemi benim için fırsat niteliğinde oldu.Bu süreçte en az 20 yıldır ötelediğim çalışmalarımı toparlayıp düzenleme fırsatı buldum.Yeni çıkacak Ep’de 2 tane olmak üzere 14-15 parçalık kayıt aşamasında olan parçalarım var.2-3 aylık periyotlarla paylaşacağım ve devamı gelecek...
Pandemi sürecinden en çok etkilenen meslek gruplarının başında müzisyenler geliyor. Bu konuda sizin gözlemleriniz nelerdir?
Size katılıyorum,ülkemizde olan en ufak olumsuzlukta ilk feda edilen sektör müzik sektörü.Çok zor durumda olan müzik emekçileri var,ekonomik sorunlardan intihar eden arkadaşlarımız oldu.Bu dönem bir çok sektör zor durumda.Devletin sosyal devlet anlayışıyla zor durumdaki insanlara yardım etmesi gerekir.
Bu dönem geçince diğer sektörlerin müzik sektörüne empati geliştireceğini söyleyebiliriz...
Söz söylemenin insani sorumluluk olduğu bir dönemde dayanışma ağlarının içindeki az sayıda sanatçılardan, aydınlardan biri olarak görüyoruz sizi. Susarak müziğini çeşitli imkanlara tahvil edenlerin karşısında duran bir sanatçı olarak neler söylersiniz?
Ben halk türküleri söyleyerek yolunu çizmiş ve halkın yanında olduğumu gerek türkülerimle gerekse söylemlerimle bugüne kadar her platformda çekinmeden söyleyen bir insanım.Sanatın muhalif yanının bilincinde olan ve sanatçının politik olması gerektiğini de savunan bir yol izliyorum.Ezen ve ezilen ilişkisi oldukça ben de halkın yanında durarak halkın türkülerini söylemeye devam edeceğim.Susan ve biat eden arkadaşlara da sözüm;Usta Nesimi Çimen’den gelsin; “kuruş duruşu bozar”...
BİYOGRAFİ
Erzincan‘ın Tercan‘a bağlı Beykonak köyünde sekiz kardeşin beşincisi olarak dünyaya gelen Hüseyin Turan, ilkokul ikinci sınıfa kadar yaşamını burada sürdürdü. Ardından ailesiyle birlikte İzmir‘e yerleşti. Lise yıllarında bağlamayla tanıştı. Bağlamayla birlikte halk oyunlarına da ilgi duydu ve bu alanda eğitim aldı.
Ege Üniversitesi Halk Oyunları Ekibi‘yle birlikte katıldığı Üniversiteler Arası Halk Oyunları Yarışmaları’nda üç Türkiye Birinciliği ve Ege Üniversitesi Türk Halk Oyunları Bölümü‘yle birlikte katıldığı, Polonya’nın Zakopane kentinde düzenlenen yarışmada da Dünya Birinciliği elde etti.
1985‘te Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksek Okulu Muhasebe Bölümü’ne girdi. Üç sene burada öğrenim gördü, ardından Ege Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuar’ını kazandı. Müzikal yaşamına üniversite yıllarında ağırlık verdi. Konservatuardan önce düğünlerde çalan bir grubun solisti olan Turan, konservatuar okurken bir grup arkadaşıyla birlikte Grup Laçin‘i kurdu; Grubun 1995 yılında Barış Müzik‘ten yayınlanan “Türkü’den Sevgiye” ve 1996 yılında Duygu Müzik‘ten yayınlanan “Doğaçlama Yürek” albümlerinde tar, bağlama ve solist olarak yer aldı. Daha sonra gruptan ayrıldı ve 1996 yılında İstanbul‘a taşındı.
1997‘de ilk solo albümü Hüseyin Turan‘ı, 2000 yılında ikinci albümü Aklıma Düştü Gözlerin’i Bay Müzik’ten yayınladı. Bu albümlerin ardından 2002 yılında Turna Sesi, 2004 yılında Hoş Geldin, 2005 yılında Kilit, 2007 yılında Adı Karanfil, 2010 yılında Leyla Nefesi albümlerini Seyhan Müzik etiketiyle yayınlayan sanatçının 2012 yılında yayınlanan albümü “Dolu” 2014’de yayınlanan albümü “Süveyda” 2016 yılında yayınlanan 20. Yıl Özel Albümü “Ki” ve 2017 yılında yayınlanan, deyişlerden oluşan “YAAli / Ehl-i Deyişler” albümünü kendi kurduğu firması Doğaç Müzik etiketiyle yayınlandı. Ayrıca sanatçının dijital platformlarda 2 EP-’Türe’ ve gerek single olarak da Muhlis Akarsu türküsü ‘Sen Ölme Yar’ isimli iki eseri de yayınlandı.