“Başbakan Kemal” sloganlarıyla sahneye çıkan Kılıçdaroğlu’nun konuşması sık sık aynı sloganla kesildi. Kılıçdaroğlu konuşmasında ‘Sizden biriyim’ vurgusu yaptı ve “Ankara’daki beylerden hesap soralım” dedi.
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşması:
Kılıçdaroğlu, “İzmir şaha kalktı inşallah Türkiye’yi şaha kaldıracağız” diyerek konuşmasına başladı. Gecikmesinin sebebini Karadeniz Ereğlisi’nin bana ihtiyacı vardı, Zonguldak’ın bana ihtiyacı vardı, onun için geç kaldım. Helikopter bozuldu arabayla gittim, İzmir’in hoşgörüsüne sığınıyorum dedi.
“Demokrasinin başkenti İzmir, çağdaşlık, uygarlığın başkenti İzmir, selam olsun sana”
“İzmir’den tüm Türkiye’ye sözüm var. Bu baskıcı rejimden kurtaracağım, Türkiye’ye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Mademki uygar dünyanın parçası olmak istiyoruz. Mademki kadın erkek eşitliği istiyoruz, mademki darbe hukukunu sıfırlamak istiyoruz. O zaman söz, birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Basının, iş dünyasının, sokaktaki baskıyı biliyoruz.”
“İş dünyasına sesleniyorum, beni şikayet ediyorlar. Toplantılarda Kılıçdaroğlu’na karşı davranın diyorlar, ama iş dünyası sorumlu davranıyor. Asgari ücret 1500 lira olacak. Kılıçdaroğlu sözü. Beni şikayet ediyorlar, senin yüreğin, cesaretin yok mu sen çık karşıma, işçiye 1500 lira vermeyeceğim de. 1349 lira açlık sınırı. Malı götürüyorsunuz, köşeyi dönüyorsunuz. Asgari ücretliye gelince olmaz diyorsunuz. Vereceğim, vereceğim.”
“O Ankara’daki Beyler ne yaparlarsa ne düşünürlerse düşünsünler. İşçiye zülüm diyorlar 1500 lira. Sıcak koltuklarında 14 bin lira alarak oturuyorlar, sana zulüm değil de işçiye 1500 lira verince mi zülüm.”
“BEN HALK İÇİM ÇALIŞIRIM”
“Davutoğlu Erdoğan için çalışır. Kılıçdaroğlu halk için, esnaf için, sanayici, yoksul için çalışır. İş dünyasına sesleniyorum, saygı değer iş dünyası üyeleri siz istihdam yarattığınız, ürettiğiniz sürece kimse önünüze bir engel çıkarmayacak. Kimse işsiz kalmasın, kimse yoksul kalmasın tek isteğim bu.”
“Bir güvence daha, eğer biz yanlış yaparsak çıkıp özgürce konuşabileceksin, beğenmediğin bir politika olursa konuşacaksın. Kapına müfettiş ordusu gelmeyecek. Senden sadece üretmeni istiyorum.”
“Türkiye üretecek. Refahın tabana yayılması gerekiyor, yoksulluk olamayacak, emekliye ramazan ve kurban bayramında ikramiye dedik. Bunlar kısa dönemli politikalarımız. Bir de uzun vadeli politikalımız var. Sorun yaratan değil sorun çözen bir iktidar kurmak istiyoruz. Kendisi sorun yaratıyor. Biz toplumun bütün kesimi, için sorun çözmek istiyoruz. Şanlı bayrağımızı onurla dalgalandırmak için iktidar olmak istiyoruz. CHP proje üretmez diyorlardı, sadece eleştirir, vatandaşın sorunuyla ilgilenmez diyorlardı. Seçim programınız iktidar projesidir.”
“DEVLET NASIL YÖNETİLİR ÖĞRETECEĞİM”
“Yüzyılın projesini açıkladık. Bugüne kadar projelerimize yanlıştır denmedi. AKP de demiyor. bunu nasıl yapacaksın, kaynağı nerden bulacaksınız diyorlar.”
“İzmir’den sesleniyorum Ankara’daki beylere. Hiç meraklanmayın kardeşim. 8 Haziran’da size nasıl yapılacağını santim santim öğreteceğim. Ve sözüm söz, devlet nasıl yönetilir kursunu açacağım.”
“Siz nasıl yaşıyorsanız ben de öyle yaşıyorum. 7 çocuklu bir aileden geliyorum. Rahmetli annem okuma bilmezdi, ablam okuma bilmez. Herkes kendi hayatlarını yaşar. Devletin sınavlarına girdim, kazandım. Elimden trilyonlar geçti ama hiçbir yakınım köşeyi dönmedi. Hepsi kendi mütevazi hayatlarını sürdürüyor. 3 çocuğum var kimse köşeyi dönmedi. Ben sizin gibi yaşıyorum, saray hırsım, villa hırsım yok. Vatandaş nasıl yaşıyorsa bende öyle yaşamak istiyorum.”
“OĞLUMA PARALARI SIFIRLA DEMEYECEĞİM”
“Her kuruşun hesabını vereceğim. Babamın bir sözü vardı, ‘Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur’ derdi. Kul hakkı yemeyeceğimiz öğretildi bize. Ankara’daki beylere bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ben sabahın altısında oğluma telefon edip paraları sıfırla demeyeceğim. Benim bakanlarımın, oğullarının odalarında para kasaları olmayacak. Ayakkabı kutularında dolarlar olmayacak, her kuruşun hesabını vereceğim. Bu benim gönül borcumdur.”
BÜLENT ECEVİT’İ HATIRLATTI: “NE EZEN NE EZİLEN”
“Refahı tabana yayacağım. Herkes kalkınmadan nasibi alacak. Yıl 2002 toplumun yüzde biri toplam servetin yüzde 39’una sahip. Şimdi yüzde 57,3’üne sahip. Yüzde bir yüzde 99 dan daha fazla servete sahip. Bu normaldir diyecekmiyiz. Bu ülkenin kaynağı var. Hakça bölüşülmüyor. Rahmetli Bülent Ecevit’in miras bıraktığı bir düşünce var: Ne ezen ne ezilen olacağız, insanca hakça bir düzen getireceğiz.”
“11 milyon emekliye ikramiye vereceğiz. Çatlasalar da patlasalar da o ikramiyeyi vereceğiz. Veremezsin diyorlar. Sen ne dersen de, halkın gücü en büyük güçtür. Senin hakkını sonuna kadar kim savunuyor, caddede, sokakta, tarlada, farikada, meclis kürsüsünde. Hakkını kim savunuyorsa, ona oy ver.”
“Saraya gelince, yandaşa, Suriyeli kardeşlerimize para var. Emekliye yok. Emekli bunu düşünüp 7 Haziran’da ok diyecek. Asgari ücretli kardeşlerimiz için de geçerli. Bir buçuk milyon kardeşim bana gelince yok diyorsa o zaman benden de sana oy yok.”
“Gençler, umudumuz olan gençler, ilk kez oy kullanacak gençler, babanız emekliyse, anneniz ev kadınıysa, yoksulsa durumu ona sorun. Gençleri bu ülkenin umudu olarak gördüm ve görmeye devam edeceğim. Merkez Türkiye projesiyle iki milyon 200 kişiye istihdam yaratıyorum. Türkiye’yi genç işsizlikte 1 numara yaptılar. En pahalı mazotu satmak ta da 1 numaralar.”
“DARBE HUKUKUNUN KALBİ YÖK’Ü KALDIRACAĞIM”
“Gençler sizin için çok güzel projelerimiz var. Ailelerinize asla yük olmayacaksınız. Mezun olup yüz de yüz iş bulacaksınız. YÖK’ü kaldıracağım. Darbe hukukun kalbi YÖK’ü kaldıracağım. 2. öğretimden alınan harcı kaldıracağım. Yurt sorununu 13 yıldır çözemediler ben 1 yılda çözeceğim. Anneler babalar çocuğunuz üniversiteyi kazanınca sevinip nerde kalacak diye tasalanıyorsunuz. Üniversite gençlerini baş tacı yapacağım. Üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi yapacağım. Yarının yöneteni olacak gençler, üniversiteyi mi, yönetemeyecek. Bal gibi yönetir.”
“SOSYAL YARDIMLAR İKİ KATINA ÇIKACAK”
“Ev kadınları sizin gibi yaşıyorum, tencere kaynamıyorsa acıyı anneler yaşar. Çocuğunun istediğini alamayınca acıyı annler yaşar. 17 milyon yoksul var Türkiye’de. CHP gelirse sosyal yardımları kesecek diyorlar. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum: Madem ki ben sizin gibi yaşıyorum ve yaşayacağım. Neden keseyim. Sosyal yardımları kesmeyeceğim en az 2 katına çıkaracağım. Sevgili anneler, aile sigortası getireceğim, hiç kimsenin ben yoksulum deme hakkı kalmayacak. 4 yıllık yetki verin yoksulluğu tarihe gömeyim.”
“ÇEREZ PARASIYLA MAĞDUR OLUNMAZ!”
“Ankara’daki, beyler mağdur edebiyatı yapıyorlar. Saraylar yapıldı, çerez parasıyla mersedesler alındı, altın kaplama klozetler yapıldı. Nasıl mağdursunuz. Hangi mağdur? Emniyette, medyada baskı olduğunu biliyorum. Ortadoğu politikasında yanlış yapıldığını biliyorum. Merkez Türkiye projesiyle coğrafyamıza da barış, huzur getireceğiz.”
“Suriye’de kan akıyorsa sorumlusu Ankara’dırı. Ellerine silah veriyorlar, kardeşi kardeşe kırdırıyorlar. Yangını söndüreceğim, barışı getireceğim. Mustafa Kemal’in politikasını uygulayacağım,’Yurtta barış dünyada barış’.”
“İsraf sizin paranızla yapılıyor. Çerez parası derlerse bu ülkenin insanına haksızlık yapılır. Ve dini kullanıyorlar. Papayı örnek gösteriyorlar, Allah büyüktür diyorum ya benim arkamdan papa israf yapmıyorum benim uçağım yok dedi.”
“Devleti, insanı nasıl soyduklarını çok iyi biliyorlar. 1100 odalı saray yapıp 3milyar arabaya çerez parası diyorlarsa, Türkiye’deki herkesin inancına saygılıyım, kimsenin yaşam tarzını siyaset konusu yapmadım. İnsanı seviyorum, ona hizmet etmek istiyorum. Mütedeyyin kardeşlerim sizin inancınızı sömürdüler. Ankara’daki beylere güvenmeyim. Sizin gibi düşünmüyorlar. Bu gerçeği artık öğrenin. Eski düşüncelerinizi bir tarafa bırakın. Biz dürüstlükle hizmet edeceğiz. KPSS ye onların çocuğu girmiyor. Onlar sınavsız memur oluyorlar.”
“Yol yapıyoruz diyorlar, köprü yapıyoruz diyorlar. Yol yapmayan, köprü yapmayan hükümet mi var? 13 yılda 17 milyon yoksul nasıl ortaya çıktı bunun hesabını versinler. Kul hakkı yemem, yedirmem, senin hakkını sonuna kadar savundum ve savunacağım.”
“Tek başına CHP iktidarına ihtiyacı var. Geçen seçim oy vermemiş kişileri ikna edeceksiniz. Ben çalışıyorum sizinde sorumluluklarınız var. 13 yılda olanları anlatın ve ikna edin. Tarlada, caddede, kahvede, parkta 1 kişiyi ikna edip kol kola sandığa gideceksiniz. Ben 1 kişi istiyorum siz beş kişi 10 kişi ikna edin. Bu Türkiye’nin israftan kurtulması demektir. Bunun da sözünü istiyorum” dedi ve söz aldı.
“Gündoğdu meydanından ben de söz veriyorum, hortumları kesmek gibi bir adetim var. O kaçak saraya giden bütün hortumları keseceğim. Kaç saat isterseniz o kadar saat çalışacağım ve dökeceğim her alın teri Gündoğdu Meydan’ına helal olsun diyeceğim.”
“Bizim bu toplantımızı güvenlik içinde yapmamıza vesile olan polis kardeşlerimiz var. Onların da sorunları var. Kim olursa olsun halkın polisi olduğu sürec3e sizi baş tacı yapacağım. İktidarsın polisi değil, halkın polisine ihtiyacımız var. Onları seviyorum, halkın polisi olsun tek istediğimiz bu.”
Egenin Sesi-Ulaş Üstündağ/Aycan Tekin
