İzmir’de önseçime girme kararını alırken, “Sandıktan çıkamam” tereddüdü yaşadınız mı?
Hayır, herhangi bir tereddüt yaşamadım. İzmir’de bir tesisin açılışı sırasında Sayın Aziz Kocaoğlu’nun bir çağrısı olmuştu. Ben İzmirlilerin önünde bu çağrıyı değerlendireceğimi söylemiştim, değerlendirdim. Sonuçta 1980 sonrası, Türkiye’de demokrasi büyük yaralar aldı. Siyasi parti liderleri vatandaşın önüne listeleri koyup “Bunlara oy vereceksiniz” diyorlar. Yani, vatandaş kendi milletvekilini seçemiyor. Biz, bu anlayışı sonlandırmak istedik. Demokrasi gelecekse bunun öncülüğünü geçmişte olduğu gibi CHP yapmalıdır. 55 yerde önseçim kararı aldık. Bu, 1980 sonrası yapılan en ciddi demokratik hareket.
-“Önseçime girmeyin” yönünde uyarılar oldu mu?
Uyarı gelmedi ama önseçime girmemem gerektiği yönünde öneriler oldu. Kurultayda seçildiğim, dolayısıyla şimdi önseçime girmeme gerek olmadığı söylendi ama ben ilke olarak önseçimin uygun olduğunu düşünüyordum ve bunu gerçekleştirdim. n Potansiyel rakipleriniz önseçime girdiği için bu kararı aldığınız yönünde yorumlar yapıldı... O yorumların tamamına saygı göstermek gerekiyor ama benim kararımla alakası yok. Önseçim, bir çağrıya icabet etmemdir.
-Önseçim için neden İstanbul veya Tunceli değil de İzmir’i tercih ettiniz?
Daha önce Erdal İnönü’nün de oradan önseçime girdiği ifade edildi. Dolayısıyla böyle bir geleneği oluşturmak istiyor İzmir. Ben de o geleneğe uydum.
-Seçim bölgenize gidecek misiniz?
25 Mart’ta Türkiye’nin en büyük fuarının açılışını yapacağız, dolayısıyla İzmir’e de gitmiş olacağız.
‘KİMSENİN KÜSME LÜKSÜ YOK’
-Önseçim sonuçları partide küskünlüğe yol açar mı?
Önseçime girenlerin, “Sandıktan çıkmadım, dolayısıyla ben artık çalışmayım” dememesi gerekiyor. Demokrasiye inanıyorsak, beklediğimiz sonuçları almasak bile partimiz, ülkemiz için çalışmak zorundayız. Bu nedenle hiç kimsenin küsme ve kırılma lüksü yok.
-Önseçimden çıkanların parti disiplinine uymayabilecekleri öne sürülüyor.
Tam tersi, önseçimden gelenlerin parti disiplinine daha fazla uyacakları kanısındayım. Uymadığı zaman nasıl davranılacağı parti tüzüğünde vardır.
"GELİR İDARESİ ÖZERK OLACAK"
İstanbul’da Dünya İş Konseyi Liderler Konferansı’na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “4 yıllık fırsat verin. 4 yılda Türkiye’nin kaderi değişir, Türkiye çağ atlar” diye konuştu. Konferansta soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “CHP iktidarında, YÖK diye bir kurum olmayacak. Bütün üniversiteler bilgi üretecek. Üniversiteler özgür ve özerk olacak” ifadesini kullandı.
CHP Lideri, eğitimle ilgili ise “Biz, 1 yılı okul öncesi olmak üzere, 13 yıllık zorunlu eğitim sistemini uygulayacağız” dedi. Merkez Bankası’nı enflasyonla mücadele ve sürdürülebilir büyüme açısından çapa olarak gördüklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Vergi denetiminin siyasallaşmaması için Gelir İdaresi Başkanlığı’nı özerk kurum haline getireceğiz” diye konuştu.
HaberTürk-Düzgün Karataş-Müslüm Sarıyar