İzmir Menemen Belediyesi’nde AKP’li Aydın Pehlivan tarafından işbaşı yaptırılmayan 660 işçi direnişlerinin 13’üncü gününde yaptıkları basın açıklamasında “Belediye emekçileri olarak Covid-19 salgınıyla, deprem ve sel afetleriyle boğuştuğu bir zamanda iş vermeyerek bizi açlık ve yoksulluk gibi insani bir afete/felakete mahkûm etmeye ne hakkınız var” dedi.

Menemen Belediyesi’nde belediye başkanı Serdar Aksoy’un hapse girmesinin ardından kura ile başkanvekilliğine getirilen AKP’li Aydın Pehlivan 660 işçiye işbaşı başı yaptırmaması ardından başlayan direniş 13 günü geride bıraktı. Meta-Su ve Menaş şirketlerinin yetkilerini CHP’li Deniz Karakurt’tan alamayınca işçileri kapı dışarı eden Pehlivan’a karşı tepkiler ise dinmedi. İşçiler kent meydanından belediye önüne yürüyüş gerçekleştirerek basın açıklaması yaptı. Belediye-İş Sendikası işyeri temsilcisi Kader Yayla’nın okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Sürecin faturası işçilere kesilemez

“Hiç kimse biz emekçilerin üzerinden siyaset yapmasın. Hiç kimse bizleri, kendi siyasetlerine alet etmesin. Bizler siyasi partiler arasında yaşanan siyasi tartışmaların, gerilimlerin tarafı değiliz. Bizler, bu sürecin ne savcısı ne hakimiyiz. Aksine biz emekçiler, siyasi partilerin arasındaki çekişmenin mağduruyuz. Menemen Belediyesi Başkanvekili Sayın Aydın Pehlivan’a soruyoruz; Emekçilerin hiçbir etkisinin, sorumluluğunun olmadığı bu sürecin faturasını hangi mantıkla, hangi akılla, biz belediye emekçilerine kesiyorsunuz? Neden hukuk dışı bir şekilde belediye emekçilerine iş vermiyorsunuz? Belediye emekçileri olarak Covid-19 salgınıyla, deprem ve sel afetleriyle boğuştuğu bir zamanda iş vermeyerek bizi açlık ve yoksulluk gibi insani bir afete/felakete mahkûm etmeye ne hakkınız var? Bu yaptığınız ne hukukidir, ne insanidir.” (BirGün)