Suriye'deki savaştan göç ederek Türkiye'ye gelen 800 mülteci 3 ayı aşkın süredir Torbalı-Bayındır Yolu üzerindeki boş bir arazide kurulu olan derme çatma çadırlardan oluşan 'toplama kampında' yaşam mücadelesi veriyor. Arap, Kürt ve Türkmenlerden oluşan mülteciler bu bölgeye dayıbaşları tarafından tarımda ucuz iş gücü olarak çalıştırılmak için getirildi. Ancak bu çadır bölgesinde yaşayan Suriyeli mültecilerin çilesi bunlarla sınırlı kalmadı.
YİYECEK YOK, ELEKTRİK SU KESİK
Dayıbaşları tarlalarda çalışan mülteci işçilerin ücretlerinin büyük bir kısmını vermemiş. Şu anda da mandilana toplama mevsimi bittiği için çalışamıyorlar, işsiz kalmışlar ve çalışamadıkları için yiyecek de alamıyorlar. Az da olsa çevrede yaşayan insanların yaptıkları yiyecek yardımıyla hayatta kalmaya çalışıyorlar. Bunların üstüne bir de 17 gün (salı) önce bölgenin elektriği ve suyu gelen şikayetler üzerine kesilmiş. Şu anda elektirikleri olmadığı gibi suyu da 5 km ötedeki bir kuyudan getiriyorlar.
Mülteciler soğuktan ise çevreden topladıkları çalı çırpıyı çadırlarındaki sobalardan yakarak korunuyorlar. Yine bu çadır bölgesinde kalan özellikle bebek ve çocukların geçirdikleri üst solunum yolu enfeksiyonları, bronşite ve zatüreye çevrilmiş durumda ve kronik rahatsızlığı olan hastalar ise ilaçlarına ulaşamıyor.
DEVLET BÖLGEYE UĞRAMADI
Bölgeye daha önce ziyarette bulunan Halkların Köprüsü Derneği de bölgede yaşanan sorunları hazırladıkları raporlarla Torbalı Kaymakamlığı'na, Torbalı Belediyesi'ne, İl Sağlık Müdürlüğü'ne, İl Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü'ne ve AFAD'a bildirdi ancak hiç bir devlet kurumu ve yerel yönetim çadır bölgesiyle ilgili bir çalışma yapmadığı gibi uğramamış.
'KÖLE TİCARETİNİ SADECE IŞİD YAPMIYOR'
Çadırkenti ziyaret Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi bölge ile ilgili izlenimlerini gazetemize anlatarak "Köle ticaretini sadece IŞİD yapmıyor. Bizim karşı karşıya olduğumuz bir tür köle ticareti. İşçilerin mevsimlik işçi olarak getirilip çalıştrıldıkarı kamp da bir işçi kampından çok Nazi döneminde ki toplama kamplarına benziyor. Bu insanların işverenleri Egeli toprak sahipleri, aracılık eden dayıbaşılar ise Araplardan ve Kürtlerden oluşuyor. Köle gibi çalıştırılan, emeklerinin hiç bir karşılığını alamayan, elektiriksiz, susuz yaşayan bu insanlar savaştan kaçmış ve Türkiye'ye sığınmış bu insanlar korkunç bir manzarada yaşamaya çalışıyorlar" dedi.
'YOK MUAMELESİ YAPIYORLAR'
Çadır bölgesiyle ilgili hazırladıkları raporları ilgili bütün devlet kurumlarına verdiklerini hatırlatan Terzi şunları söyledi "Raporlarımızı verdik ama aradan geçen süre içerisinde tekrar kotrole ggittiğimmizde hiç bir şeyin iyiye gitmediği gibi her şey daha da kötüye gitmiş. Hiç bir önlem alınmamış, hiç bir devlet kurumu burayla ilgilenmemiş, haberleri olmasına rağmen. Herkesin bildiği ama kimsenin 'bilmediği' bir durum. Yok muamelesi yapıyorlar ama herkes durumun ne olduğunu biliyor. Biz tekrardan kaymakamlığa ve belediyeye durumu bildirdik."
Metehan UD
İzmir-Evrensel