Türkiye, 2011 yılında imzaladığı ve 10 Şubat 2012’de Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden resmi olarak çekildi. Her saniye onlarca kadının şiddet gördüğü, ortalama her gün 1 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına karşı kadınlar sokağa çıktı.

İstanbul'daki protestoların merkezi Taksim İstiklal Caddesi oldu. Genci yaşlısı toplumun farklı kesimlerinden kadınlar tek slogan altında birleşti: Kararı tanımıyoruz, geri alamazsınız.

Saat 18'den itibaren rengarenk giysileri ellerinde pankartlarıyla Tünel'de buluştu. "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz. Bizim için bitmedi" yazılı pankartın ardından Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

Yüzlerce kadının bir araya geldiği Taksim'de, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "'Asla yalnız yürümeyeceksin", "'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Kadın cinayetleri politiktir", "'Kadınlar birlikte güçlü", "Karar yok hükmündedir", "Yaşasın kadin dayanışması" sloganları atılıyor.

İZMİR'DE POLİSTEN BİBER GAZLI MÜDAHALE

İzmir'de polis, kadınların eylemine izin vermedi. Polis, kadınlara biber gazlı müdahalede bulundu.

KADIN AVUKATLAR EYLEMDE

Baroların kadın komisyonları da birçok kentte eylemdeydi. İzmir Barosu’na bağlı kadın avukatlar tarafından İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararı protesto edildi. Avukatlar “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, Vazgeçmiyoruz” sloganları atarak yürüdü.

Ortak açıklamayı okuyan İzmir Barosu Genel Sekreteri Av. Perihan Çağrışım Kayadelen şöyle seslendi: “Bizler bugün burada Türkiye tarihinin en utanç verici ve en karanlık günlerinden birini yaşadığımız için toplandık. İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiği ilk günden bu yana sözleşmeyi aktif uygulayın, sığınak sayılarını arttırın, koruma kararlarını aktif bir şekilde uygulayın, gerekiyorsa her kadının yanına bir polis verin diyerek mücadele ettik. Sözleşme tekrar yürürlüğe girene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Erkek akıllarıyla İstanbul Sözleşmesi öyle olmaz, biz Ankara Sözleşmesi yapalım dediler! İzmir Barosu olarak; mahkemelerde, karakollarda, eylemlerde, kadınların yanlarında olmaya devam edeceğiz. Asla yalnız yürümeyeceksin.”

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi de yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. Diyarbakır adliyesinin önünde yapılan açıklamaya Baro Başkanı Nahit Eren, baro yöneticileri ve çok sayıda avukat katıldı. İstanbul Sözleşmesinin bağlayıcılığına dikkat çekilen açıklamada, “Sözleşmeden çekilmek Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki yükümlülüklerinden vazgeçmesi anlamına gelmektedir.Toplumun yarısına etki eden bu sözleşmeden tek bir kişinin kararı ile çekilmeyi kabul etmiyoruz” denildi.

HOPA'DAN İZMİR'E HER YERDE EYLEM

Artvin Hopa'da kadınlar eski hastane önünde bir araya geldi. Yaklaşık 1,5 kilometre boyunca sloganlarla yürüyüş yapan kadınlar, mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Tarsus Kadın Platformu, "İstanbul Sözleşmesi'nde Vazgeçmiyoruz" diyerek Yarenlik Alanında bir araya geldi. Urfa Kadın Platformu, Eğitim Sen Urfa Şube binasında açıklama yaptı. Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi Selma Köroğlu, verilen kararın yok hükmünde olduğunu belirtti.