Geçtiğimiz günlerde Aras Kargo Anonim Şirketi'ne, şirketin A grubu hissedarı, Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Evrim Aras’ın talebi ile ticari kayyum atandı. Bu talebin temel gerekçesi olarak, Avusturyalı hissedar Austrian Post isimli taşıma şirketinin, Aras Kargo’yu olurunun altında paha biçerek şirketi satın almak istemesi, buna bağlı olarak çıkan anlaşmazlığın şirket yönetimini durdurması gösterildi.
2016'ya 1 milyarlık ciro hedefi ile giren, bu yılın başında ise kayyum talebiyle yargıya koşan şirketin yönetimindeki Evrim Aras, sermayenin en genç ve “modern” yüzleri arasında, özgürlüğüne düşkün bir “kadın” imajı ile anılıyor. Aras'ın eğitimini nasıl sürdüreceğine dair kararında otoriter babaya kafa tutması, varisi olduğu Aras Kargo’da kariyer basamaklarını atlamasının hiç kolay olmadığı, genç yaşta bekar annelik ile kadın olmasına atfedilen, empati kabiliyeti yüksek yöneticiliği ve “genç bir kadının başarıdan çöküşe ibret veren öyküsü” olarak tekrar tekrar anlatılıyor.
Peki, Evrim Aras kim?
ARAS KARGO'NUN BORÇLARINI İŞÇİLER ÖDEMİŞ
Patron babanın ölümü Evrim Aras’a 20’li yaşlarında 400 milyon lira borçlu bir şirket bırakmış. Evrim Aras, önündeki iki seçenekten olan reddi miras ya da şirketi devralmaktan, “patroniçeliği” seçiyor. 3 yaşındaki çocuğuyla şirketin şubelerini gezerek şirket bünyesinde çalışan işçilere “size maaş veremeyeceğim ama bir süre bana inanırsanız bu şirketi ayağa kaldırırım” içerikli, bir dizi dokunaklı konuşma yaptığını anlatıyor. Üniversiteli kadınlara patroniçelik imajını benimsetme hedefine sahip Turkish WIN (Women’s International Network-Kadınların Uluslararası Ağı) etkinliğinde yaptığı konuşmadan çıkan mesaj ise “Patron kadın olmak emek ister!”
Meğer kariyer basamakları Aras Kargo’nun genç varisine babasından doğrudan miras kalmamış; Evrim Aras, kargo dağıtım gibi en “alelade” işlerde bile sorumluluk üstlenmiş. Böylelikle 400 milyonluk borç silinip, 900 milyonluk kâra geçildiği anlatılsa da kazın ayağı öyle değil. Aras Kargo’nun borçlarını, Evrim Hanım’ın şirketi ayağa kaldırmak için maaşlarına el koyduğu işçiler ödemiş.
Peki emeğiyle, tırmanarak zengin olduğu izlenimine yaslanan Aras'ın, işçilerden "sadakat" beklentisinin altında neler var?
Şirket iflas bayrağını salladığında yıl 2008. Küresel kriz Aras ailesinden çok, bünyesinde çalışan işçilerin boğazına sarılmış durumda. Ne maaş var ne yeni iş olanağı. Havada patronla dayanışma kokusu değil, işsizlik ve yoksulluğun pençesindeki işçilerin endişesi duyuluyor. “İşsiz olmaktansa maaş alabilme umuduyla çalışma”ya mahkum bırakılmış binlerce işçilerden; Gaziantep'te günde 12 saatlik çalışma karşılığında asgari ücret alan, sendika üyesi olunca işten atılan, başka şubeye sürülen işçilerden söz ediyoruz.
Evrim Aras, kariyerinde ilerlerken kuryecilik yaptığının altını sık sık çiziyor. Ama kendisi kuryecilikten milyonluk şirketin başına tırmanırken, aynı pozisyonu paylaştığı, patron babasının mirasından yoksun işçiler, sendika baskısı ile mücadele ediyor. 'Kadın patronluk emek ister' diyen Aras'ın bir işçisi şöyle anlatıyor: "Bana maaşımı ve ücret pusulasını verdikten sonra, Bölge Müdürü Cüneyt Bey sendikadan istifa etmemi, yoksa polis çağırıp beni hırsızlıkla suçlayacağını söyleyerek tehdit etti. Ben kabul etmeyince de işten attılar."
ARAS'IN GURURU ÖZGECAN MI EMİNE ERDOĞAN MI?
Evrim Aras’ın, kadınlarla ilgili meselelerde duyarlı olduğu söyleniyor. Şirketindeki istihdam politikasına, kadın kotası koymayı ihmal etmemiş. Çalışan kadının yasalarla korunmuş hakkı olan süt iznini bir lütuf olarak sunan Aras, bu lütfunu "kadın bir patron" olmasıyla ilişkilendiriyor. Ona göre yanında çalışan bir emekçi şöyle tanımlanabilir: “Kadın olması nedeniyle aynı anda çok işi yapabiliyor ve bu tam da taşımacılık sektörüne uygun bir nitelik.”
Kadın dostu olduğu iddia edilen şirket politikası, taşımacılık sektörünün tek kadın CEO’su Evrim Aras’a “yılın kadını” ödülünü getirmiş. Aras, ödülü henüz yeni öldürülmüş olan ve annesi 20 yıldır şirket çalışanı olan Özgecan Aslan’a ithafen kabul ediyor. Aras’ın yöneticilik yaptığı TOBB’daki diğer patron kadınlar da buna alkış tutuyorlar. Evrim Aras kariyerinin basamaklarını tırmanırken, aynı şirketin emekçisi başka bir kadının kızı katlediliyor. Patron Aras’ın dayanışmacı ruhu ise, Özgecan Aslan’ı katleden zihniyetin sorumlusu AKP iktidarı ile ilişkisini bozmuyor. Aralarında Evrim Aras’ın da bulunduğu 132 patron kadın, Dolmabahçe Başbakanlık ofisinde AKP davetiyle Binali Yıldırım ile buluşup, memnuniyet ve iyimserlik ifadelerinde bulunuyorlar. Bu birliktelik ilk de değil. 2011 yılında Celal Aras’ın isminin verildiği okulun açılış töreninde Evrim Aras, okulun açılışında “Emine Erdoğan’ın yer almasından onore olduğunu” söylüyor.
AKP İLE KOLKOLA KAYYUM ATAĞI
Peki başta Akit gazetesi olmak üzere AKP’nin yayın organlarının “şirkette türbanlı kadın çalıştırmıyor” diyerek veryansın ettiği, Atatürk’ün ideallerini benimsediğini söyleyen Aras, yaşam tarzına dair verdiği görüntü bir yana, gerici bir siyasi parti ile ne tür bir ortaklık yaşayabilir?
Kadın düşmanlığıyla meşhur AKP ile çağdaş kadın imajını seçen patronun ortak paydasında, elbette "para" buluşuyor.Nitekim Avusturyalı taşıma şirketi, Aras’ta sahip olduğu küçük payını artırmak istediğinde Evrim Aras alelacele çaldığı yargı kapısından eli boş dönmedi. Yabancı ortağın devre dışı bırakılması için kayyum atanması talebi, uluslararası para çarklarının işleyişinde pek de alışılmadık bir şekilde “hay hay” ile karşılandı.
AKP’nin bu kıyağı, Aras Kargo’nun yabancı ortağa sitemlerinde “ülke olarak yaşadığımız olumsuzluklar ve içinden geçtiğimiz kritik dönemler” vurgusu ile geçiştirildi, yerli ve yabancı patron atışması AKP’nin uzattığı el ile şimdilik yatıştırıldı.
Kayyum atağı, işçilerin maaşlarına el koyarak yükselen şirketin yeni hamlesi oldu. Belli ki "hem başarılı hem anaç" Aras’ın, sermayeyi korumak adına yapmayacağı yok. "Kadınlık" vurgusunu ne kadar parlatsa da, Evrim Aras, patron kimliğini gizlemekte çaresiz.