ANKARA (ANKA) - CHP’ye göre “2014’ün Kaybedenleri” listesinde, iş cinayetlerine kurban giden emekçiler, enflasyona yenilen memur, borçlarının altında ezilen vatandaş, iş bulamayan gençler, özgürlüklerin daraldığı, hukukun kalmadığı, yatırımların ve büyümenin çakıldığı Türkiye var. Bu yılın kazananları arasında ise “AK Parti’nin ‘oligarkları, derebeyleri’ ve kârına kâr katan sıcak paracılar” bulunuyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, bu tablo karşısında umutsuzluğa düşmemek gerektiğini belirterek, “Türkiye çok büyük kaynaklara sahip bir ülkedir, potansiyeli yüksektir. Doğru, düzgün ve dürüst yönetimle ülkemizin geleceği, geçmişinden daha parlak olacaktır” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, 2014 yılında Türkiye’nin kazananlarını ve kaybedenlerini açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, 2014 yılında ekonomide ve iş hayatında yaşananları yazılı açıklamayla değerlendirdi.

CHP’ye göre “2014’ün Kaybedenleri” listesinde, iş cinayetlerine kurban giden emekçiler, enflasyona yenilen memur, borçlarının altında ezilen vatandaş, iş bulamayan gençler, özgürlüklerin daraldığı, hukukun kalmadığı, yatırımların ve büyümenin çakıldığı Türkiye var. Bu yılın kazananları arasında ise “AK Parti’nin ‘oligarkları, derebeyleri’ ve kârına kâr katan sıcak paracılar” bulunuyor. Öztrak, bu tablo karşısında umutsuzluğa düşmemek gerektiğini belirterek, “Türkiye çok büyük kaynaklara sahip bir ülkedir, potansiyeli yüksektir. Doğru, düzgün ve dürüst yönetimle ülkemizin geleceği, geçmişinden daha parlak olacaktır” dedi.

2014’te emekçilerin sadece canlarının değil, ceplerinin de yandığını kaydeden Öztrak, hayat pahalılığının 2014’te, çalışanların satın alma gücünü aşındırdığını öne sürdü. Daha yıl bitmeden 11 ayda enflasyon yüzde 8,7’ye ulaşırken, çalışanların bütçesinde en önemli ağırlığa sahip gıda ürünlerinin fiyatının 11 ayda yüzde 13 arttığını belirten Öztrak, “Hükümetin yüzde 5,3’lük enflasyon hedefi yıl bitmeden kat be kat aşılmıştır. Bu sene, özellikle, memurlarımızın bütçesindeki yangın büyüktür” dedi. Faik Öztrak şu değerlendirmelerde bulundu:

“-Sayıları 3 milyona yaklaşan memurlarımızın mali hakları, 2014’de, hükümet ve onun yandaşı olan sendika tarafından gasp edilmiştir. Memurun, 2014 için aldığı enflasyon farksız 123 TL’lik seyyanen zam, 2014’ün ilk yarısında enflasyon karşısında eriyip gitmiştir. Hükümet, daha yılın ilk yarısında maaşı eriyen memurlarımıza enflasyon farkı vermemiş, yandaş sendika da buna seyirci kalmıştır.

-2014’ün kaybedenleri listesinin ilk sıralarında yer alan diğer bir kesimse çiftçilerimizdir. Yılın üçüncü üç ayında tarım sektörü yüzde 4,9 daralırken; ilk 9 ayda tarımda elde edilen gelirler, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 3 azalmıştır. Çiftçimiz, 2014’te de girdi maliyeti ile ürün fiyatı arasında ezilmeye devam etmiştir. 2002’de 1 litre mazot için 4,7 kg buğday satan çiftçi, 2014’te 6,2 kg buğday satmak zorunda kalmıştır. Çiftçimiz, Kanunun emrettiği desteği 2014’te de alamamıştır. 2014’te çiftçilerimiz yasal olarak almaları gereken 17,6 milyar TL’lik desteğin ancak 9,6 milyar TL’sini alabilmiştir.

-2014’ün bir diğer kaybedeni borca batırılan ailelerimizdir. 2014’ün ilk 9 ayında, geçen senenin aynı dönemine göre, milli gelirdeki artış sadece yüzde 2,8 olurken; ailelerimizin tüketimindeki artış bunun altında kalmıştır. 2014’ün ilk 9 ayında ailelerimizin tüketimi, geçen seneye göre, sadece yüzde 1,9 artmıştır. Ailelerimiz tüketimlerini kısarak ayakta durmaya çalışmış, buna rağmen, icraya düşen banka borçlarındaki artış büyük boyutlara ulaşmıştır. Takipteki bireysel kredi kartı borçları 2014’ün bitmesine iki hafta kalmışken, geçen sene sonuna göre yüzde 26 artmıştır. Aynı dönemde takibe düşen tüketici kredisindeki artış ise yüzde 46’dır. Nitekim, 2014’ün daha ilk 10 ayında bireysel kredi kartı borcunu ödeyememiş ve halen borcu devam eden kişi sayısı, geçen senenin tamamına göre yüzde 49 artarak 662 bin kişiye ulaşmıştır. Bankalara borcunu ödeyemeyen vatandaşlarımızın toplam sayısı ise 2014 Ekim ayı itibariyle 2 milyon 815 bine çıkmıştır.

-Ülkede toplam işsiz sayısı 54 ay sonra ilk defa üç milyonu aşmıştır. 2014’ün bir diğer kaybedeni bu ülkenin geleceği ve umudu gençlerimizdir. 2014’te de gençlerimiz iş bulamamıştır. Genç işsizliğinin son bir yılda 1,3 puan artarak Eylül’de yüzde 19,1’e çıktığı ülkemizde, her beş gencimizden birisi işsizdir. Bundan daha da vahimi ailelerimizin bin bir emek ve çabayla üniversiteye gönderdiği evlatlarımızın işsizliğinin ciddi boyutlara ulaşmasıdır. Eylül ayı itibariyle Türkiye’deki her 100 işsizden 25’i üniversite mezunudur. Yeryüzü üzerinde insan gücünü ve kaynağını bu kadar kolay heba eden, gençlerimizin gelecek umutlarına cevap veremeyen başkaca bir siyasi iktidarı bulmak herhalde güçtür

-2014’ün kaybedenler kulübünde iş ve istihdam yaratacak gerçek yatırımcılarımız da bulunmaktadır. Türkiye’de giderek artan hukuksuzluk, adaletsizlik özel sektörü ülkemizde yatırım yapmaktan caydırmıştır. Hükümet, 2014’te, bir taraftan iş dünyasının DEİK gibi örgütlerine doğrudan müdahale edip bu örgütlerin kaynaklarına el koyarken, diğer taraftan da iş adamlarının malına mülküne el koymasını kolaylaştıracak adımlarını hızlandırmıştır. Artan güvensizlik ve belirsizlik ülkemizde yatırım iştahını köreltmiştir. Özel sektörün, 12 aylık reel yatırımlarının düzeyi 2011 seviyesinin bile altına düşerken; Türklerin yurtdışında yaptığı doğrudan yatırımlar rekorlar kırmaya başlamıştır. Türk işadamı Türkiye’de yatırım yapmak yerine, yurtdışında yatırım yapmayı tercih eder hale gelmiştir.

-Hükümet 2014’e 1,98 TL’lik dolar kuru tahmini ile başlamış ve ekonomik dengelerini bu dolar kuru tahminine göre yapmıştır. Böylece Hükümet, yıla başlarken, piyasalara ‘Korkmayın, dövizle borçlanmaya devam edin’ mesajı vermiştir. Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu yılın ilk 10 ayında 3,7 milyar dolar artarak 134,2 milyar dolara çıkmıştır. Reel sektörün döviz açık pozisyonu ise yılın ilk 9 ayında 2,7 milyar dolar artarak 179 milyar dolara ulaşmıştır. Sonuçta dolar kurunun 2,41 TL’yi aşarak rekorlar kırdığı yılın son ayında, döviz borcu olan şirketlerimiz ciddi zararlar yazmıştır. Finans kesimi dışındaki şirketlerin bu yıl Eylül ayından 26 Aralık tarihine kadar, taşıdıkları döviz açık pozisyonu nedeniyle, uğradıkları kur farkı zararı 7 milyar TL’ye ulaşmıştır.

-Türkiye, 2014’te, küresel rekabet gücü endeksinde bir basamak gerilemiş ve 45.’liğe düşmüştür. Küresel ekonomi ligindeki konumumuz da 2014’te yerinde saymıştır. 2002’de olduğu gibi 2013 ve 2014’te de Türkiye, satın alma gücü paritesiyle 17. büyük ekonomi olmaya devam etmiştir. Türkiye’nin bu anlamda son 12 yılı yitirilmiştir.

-AKP’nin siyaset anlayışının ve vicdansız büyüme modelinin besleyip büyüttüğü “oligarklar ve kupon arsa derebeyleri” 2014’te de servetlerine servet katmıştır. Toplumun en varlıklı yüzde biri 2002 yılında ülkedeki toplam servetin yüzde 39,4’üne sahip iken bu oran 2013’te yüzde 52,3’e, 2014’te ise yüzde 54,3’e, ulaşmıştır.

-2 Ocak 2014 tarihinde, Türkiye’de borsaya 1 milyon dolar getiren Londra ve New York’taki sıcak paracılar, 25 Aralık itibariyle, 1 milyon 195 bin 63 dolar elde etmiştir. 2014’te sıcak paracıların dolar cinsinden kazancı yüzde 19,5 olmuştur.”