CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, CHP’nin laiklikle ilgili parti programında yer alan görüşlerini özetlediği konuşmasında İstanbul’daki CHP’li belediyelerin tamamının cemevlerinin ibadethane statüsüne alınmasını karara bağladığını da açıkladı. Karayalçın, CHP’nin programının temel ekseninin laiklik olduğunu hatırlatarak, “Parti programımızın hemen her yerinde laikliğe atıfta bulunulmaktadır. Programımızda din işleriyle devlet işlerinin kesin olarak birbirinden ayrılması gerektiği öngörülmektedir ‘Devlet bütün inançlara eşit mesafede durmalıdır’ denilmektedir. Devlet toplumda yer alan herhangi bir inanç kesiminin yanında yer alamaz. Devlet bütün inançlara aynı uygulamayı yapmak durumundadır” dedi.
"LAİKLİK TEK BAŞINA ANLATIYOR"
CHP’nin Aralık 2008 tarihinde gerçekleştirilen kurultayda karara bağlanan programında laiklikle ilgili bir yenilik ortaya koyduğunu kaydeden Karayalçın, “Parti programımızda toplumsal kimliklerin, insanların onuru olduğu, insanların bu kimliklerini toplumsal yaşamın her yerinde göğsünü gere dile getirmesi gerektiği dile getirilmiştir. CHP, devletin etnik kesimlere ve inanç kesimlerine karşı ’kör’ olması gerektiğini savuna gelmiştir” dedi. Son yıllarda toplumda özgürlük laiklik anlayışının dile getirildiğini söyleyen Karayalçın, “Ben laiklik sözcüğünün tek başına neyi kastettiğini açıkça ortaya koyduğu kanısındayım. Yani laikliğin başına sonuna bir takım sözcükler koyarak daha farklı bir izlenim yaratmaya çalışılmaması gerektiğini düşünüyorum. Laiklik yani o kadar. Ama son yıllarda özgürlükçü laiklik anlayışının toplumda dile getirilmekte olduğunu görüyoruz. Hiç kuşkusuz bu da toplumların evrimlerinde gelinen bu aşamada bir ihtiyacı karşılayan bir ifade olarak kullanılmaktadır. Buna da anlayışla yaklaşılması gerekiyor” diye konuştu.
"FARKLI KİMLİKLER BİR ARADA YAŞAMALI"
Laikliğin toplum içindeki farklı inanç gruplarının bir arada yaşayabilmesinin önkoşulu olduğunu vurgulayan Karayalçın, “Güney komşularımıza baktığımızda laik olmayan yönetimlerin laik olmayan kurumların hukukun eğitimin nelere yol açtığını hep birlikte gözlüyoruz. Toplum olarak bir arada yaşayamıyorlar. Her akşam televizyon haberlerinde yüreğimiz sızlayarak güney komşularımızda olanı biteni izlemiyor muyuz? Orada izlediklerimiz gördüklerimiz Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bu laiklik anlayışını getirmelerinin ne kadar doğru ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
İl Başkanı Karayalçın, CHP’nin toplumsal kimlikler üzerinden değil toplumsal sorunlar üzerinden siyaset yapılması gerektiğini savunduğunu belirterek, “Türkiye’de son yıllarda yaşanan gelişmeler laiklik ilkesinin çok ciddi olarak sulandırılmakta olduğunu gösteriyor. Güneydoğuda geçtiğimiz gün bir üniversitede bir bilim insanı, bir profesör, cinleri etnik gruplara göre tanımlıyor; falanca etnik grubun cini diye. Bunlara tanık oluyoruz ama yine de Türkiye ortak kararlılıkla laik kimliğini sürdürmektedir. Bir Türkiye’ye bakılmalı bir de bu anlayışın dışında yaşamaya çalışan ülkelere bakılmalı.
"TOPLUMSAL SORUNLAR ÜZERİNDEN HAREKET ETMELİ"
Cumhuriyetin değerlerinin ne kadar doğru olduğu açıklıkla buradan hareketle ortaya çıkmaktadır. CHP, siyasetin toplumsal kimlikler üzerinden değil toplumsal sorunlar üzerinden yapılmasını gerekli görmektedir. Dini kimlikler üzerinden etnik kimlikler üzerinden yapılan siyaset yanlış bir siyasettir. Bu, toplumun temel değerlerinin, bir arada yaşama arzusunun tahrip edilmesine sebep olur. Bu yüzden CHP, bütün siyasi partileri toplumsal sorunları tartışmaya davet ediyor. Biz siyasetin böyle yapılmasını gerekli görüyoruz” diye konuştu.