Böke, “Şimdi özellikle iktidara düşen görev diyalog kanallarını işler hale getirmek ve ekonomi yönetiminin demokratikleşmesi için somut adımlar atmaktır” dedi.
Böke, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, “Ekonomi Yönetiminin Demokratikleştirilmesi Paketi”ni açıkladı. Birinci sınıf ekonomiler ligine çıkış için ekonomi yönetimin de demokratikleşmesinin bir zorunluluk olduğunu belirten Böke, “Türkiye bir yol ayrımında, ya demokrasi karşıtı girişimleri cesaretlendiren, Türkiye’yi vasatlığa mahkum eden ekonomik ve siyasal kırılganlığı derinleştireceğiz ya da Türkiye’nin bir bütün olarak darbe girişimi karşısında durmasıyla oluşan diyalog zeminini, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak bir demokratik reform zemini olarak kullanacak ve ülkemiz için bir fırsata dönüştüreceğiz” dedi.
“DİYALOG ÖNEMLİ ANCAK SOMUT ADIM GEREK”
Yeni kalkınma hamlesinin dayanacağı toplumsal uzlaşının sağlanması için diyalog kanalarının açılmasının önemine işaret eden Böke, ancak sadece sözle değil, samimi adımlarla bu diyaloğun tesis edildiğinin gösterilmesi gerektiğini vurguladı. 15 Temmuz akşamı Türkiye’nin uçurumun kenarından döndüğünü, büyük bir travma yaşadığını ifade eden Böke, demokratik bir yaklaşımla bu yaraların tedavi olabileceğini belirtti. Bu diyalog ortamının uzlaşmaya dönüşmesi için “samimi” olunması gerektiğini kaydeden Böke, şöyle dedi:
“Demokrasimizi güçlendirmek, hukuk devleti prensiplerini eksiksiz hayata geçirmek ve kurumsal yapılarımızı güçlendirmek zorundayız. Toplumsal uzlaşı için elzem olan diyalog kanalları, inşa edilecek olan özgürlükçü demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün vazgeçilmez parçalarıdır. Şimdi tüm siyasi partilere özellikle iktidara düşen görev, bu diyalog kanallarını işler hale getirmek ve ekonomi yönetiminin demokratikleşmesi için somut adımlar atmaktır.”
İŞTE O PAKET
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni kalkınma hamlesinin doğru ekonomi politikaları uygulamanın yanı sıra, kurumların güçlendirilmesinden, laik eğitimden, hukuk devleti çerçevesi içinde yaratıcı düşünmeyi teşvik eden özgürlükçü bir demokrasiden geçtiğini de vurgulayan Böke, 6 maddelik “Ekonomi Yönetiminin Demokratikleştirilmesi Paketi”ni şöyle açıkladı:
“1- Ekonomik ve Sosyal Konsey anayasal bir zorunluluk olarak toplanmalı.
2- Bağımsız kurum ve kurullarda liyakat temelli atamalar yapılmalı.
3- Orta Vadeli Program (OVP) çalışmalarına muhalefetin de katılımını sağlayacak bir süreç işletilmeli.
4- TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kurulmalı, başkanlığı ana muhalefete verilmeli.
5- Kamu İhale Kanunu hızla yeniden düzenlenmeli, etkin ve eşitlikçi bir yapıya kavuşturulmalı.
6- Verimli ve etkin bir vergi sisteminin ilk adımları hemen atılmalı, verginin bir ekonomik silah olarak kullanılması engellenmeli.”
“VERGİSİNİ TAM VE ZAMANINDA ÖDEYENLERE SIFIR FAİZLİ KREDİ İLK HAMLE OLABİLİR”
Türkiye’de verginin silah olarak değil bir uzlaşma ve özendirme aracı olarak kullanılması amacıyla bir öneride de bulunan Böke, “Türkiye’nin tahsil edemediği 90 milyar lira değerinde bir vergisi var. 67 milyar lira değerinde SGK primleri var. İnsanları vergi ödeyebilme kapasitesine eriştirecek yeni kalkınma hamlesinin yanı sıra, bugüne kadar vergisini ödemiş olanlarını da ödüllendirerek insanları vergi ödemeye teşvik etmek ve bu 90 milyarlık vergi borcunu tahsil etmek mümkün olacaktır. Bu nedenle, bugüne kadar vergisini tam ve zamanında ödemiş olan tüm mükelleflere, KOBİ ve esnaflara ödedikleri vergi ve sigorta primi karşısında sıfır faizli kredi imkanı sağlanmasını bir ilk adım olarak çok önemsiyoruz” diye konuştu.
“BU ADIMLAR ATILDIĞI TAKDİRDE MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER DE DÜZELECEKTİR”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Böke, Temmuz ayı enflasyon rakamlarının beklentiyi aşmasıyla ilgili, “Kaybedilmiş olan liyakat temelli devlet, kurumsal bir çökmeye yol açtı ve 15 Temmuz bize ekonomik açıdan en somut olarak bu çöküşü göstermiş oldu. Eğer kurumsal çerçeve çökerse, bahsettiğimiz birincil reformların hiçbiri uygulanmıyor demektir” diye konuştu. Açıkladığı 6 maddeye işaret eden Böke, “Böyle bir ortamda makroekonomik göstergelerin bozulması maalesef doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Bizlere düşen görev makroekonomik göstergelerdeki bu bozulmanın kalıcı hale gelmesini engellemek hatta düzeltmek için ekonomide çok ihtiyaç duyulan bu reformları vakit kaybetmeden yapmak. Bu adımlar atıldığı takdirde makroekonomik göstergeler de düzelecektir” dedi.
“HUKUK VE ADALET SİYASETİN TASARIM ARACI OLARAK KULLANILMAMALI”
Böke, “CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a yapılan kaset komplosuyla ilgili gözaltılar oldu. Bununla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?” sorusuna ise, “Biz yıllardır ‘hukukun üstünlüğü’ diyoruz. Vahşi bir şekilde, siyaset tasarlanmamalı, adalet intikam almak için kin duygusuyla işetilmemeli. Hukuk hepimiz için ihtiyaç duyulan bir süreç. Hukuk süreci içerisinde olan konulara dair bir yorum yapmak uygun olmaz. Hukuk ve adalet, siyasetin tasarım aracı olarak kullanılmamalı” yanıtını verdi.
“SOMUT ADIMLAR SOKAKLARDA BİR ARAYA GELMEMİZDEN DAHA KRİTİK”
“7 Ağustos Pazar günü Yenikapı’da yapılacak mitinge Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu katılacak mı ya da CHP bir heyet gönderecek mi?” sorusu üzerine de Böke, “Bu konuyla ilgili değerlendirmeleri partimiz henüz yapmadı. Uzlaşma ve diyalog için somut adımların atılması, sokaklarda bir araya gelmemizden çok daha kritik” dedi. Böke, yarın CHP tarafından İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yapacakları mitinge konsantre olduklarını da ekledi.