Aynı tarihsel geçmişi paylaşan, aynı coğrafyada filizlenen farklı çiçekleriz. Bu topraklarda doğan ve yaşatılan tüm medeniyetler hepimizin ortak mirasıdır. Bu nedenle Türkiye coğrafyasındaki tüm imkânlardan, her bireyin eşit koşullarda yararlanması temel bir haktır. Ülkemizde karşılaştığımız sorunları ancak el birliğiyle, omuz omuza vererek çözebiliriz. Hiçbirimiz bu ülkenin tek başına sahibi değiliz. Kendimizi bu şekilde konumlandırmak, bencilce davranarak ülkemize ve halkımıza zarar vermekten başka bir sonuç doğurmaz.

Tarihimize baktığımızda, farklı etnik kökenlere mensup insanların kardeşlik ve dayanışma duygusuyla birleşerek Türkiye'nin bağımsızlığı için birlikte mücadele ettiklerini görüyoruz. Bizler de aynı bilinçle hareket etmeli, ülkemizdeki sorunları sahiplenmeli ve bu sorunlara birlikte çözümler üretmeliyiz.

Türkiye, farklı kültürleri ve insan topluluklarını barındıran kozmopolit bir ülkedir. Bu çeşitlilik tarih boyunca zenginlik olduğu kadar bazı sorunlara da zemin hazırlamıştır. Ancak önemli olan bu sorunları doğru analiz ederek, sağduyulu ve kapsayıcı bir karar mekanizmasıyla çözüm üretmektir.

Yakın tarihimizde, yaklaşık yarım asırdır süren ve ülkemizi hem maddi hem manevi anlamda derinden etkileyen Kürt sorunu, Türkiye'nin karşılaştığı en ciddi meselelerden biridir. Sorunun ilk ortaya çıktığı dönemlerde yeterince sahiplenilmemesi, ülkemize ağır bir bedel ödetmiştir. İnsanlar işkence görmüş, köyler boşaltılmış, binlerce asker şehit olmuştur. Sonuç olarak, yalnızca bir kesim değil, tüm ülke zarar görmüştür. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Alevi'siyle, Sünni'siyle hepimiz bu ağır tablodan payımızı aldık.

Bu nedenle, farklılıklarımızı birer zenginlik olarak görmeli, Türkiye’yi oluşturan tüm halkların sorunlarına duyarlılıkla yaklaşarak çözüm üretmeliyiz. Ancak bu şekilde iç barışı ve toplumsal huzuru sağlayabilir, ülkemizin kalkınmasını hızlandırabiliriz. Çünkü bizler kardeşiz. Kardeş kavgasından kimse galip çıkmaz. Savaş sürdükçe, ölüm devam ettikçe sadece düşmanlar sevinir. Düşman, kardeşlerin arasına nifak girince sevinir; çünkü birlik bozulur, bütünlük dağılır.
Barış bir umuttur. Barışmayanların ise geleceğe dair umutları kalmaz. Bu yüzden barışı ve kardeşliği büyütmeli, ortak geleceğimizi hep birlikte inşa etmeliyiz.